NAHL-34

Anasayfa » NAHL Suresi » NAHL-34
share on facebook  tweet  share on google  print  

NAHL-34

"NAHL Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<16/NAHL-34>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

فَأَصَابَهُمْ سَيِّئَاتُ مَا عَمِلُواْ وَحَاقَ بِهِم مَّا كَانُواْ بِهِ يَسْتَهْزِؤُونَ

Fe esâbehum seyyiâtu mâ amilû ve hâka bihim mâ kânû bihî yestehziûn(yestehziûne).

Böylece yaptıkları kötü ameller, onlara isabet etti (ulaştı). Alay etmiş oldukları şey, onları kuşattı.  
1. fe esâbe-hum : artık, böylece onlara isabet etti (ulaştı)
2. seyyiâtu : kötülükler
3. mâ amilû : yaptıkları, amel ettikleri şeyler
4. ve hâka : ve kuşattı
5. bi-him : onları
6. mâ kânû : oldukları şey
7. bi-hi : onunla
8. yestehziûne : alay ediyorlar

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Bu âyet-i kerimede bütün insanların kıyâmet günü hayat filmlerini, boşlukta 3 boyutlu ve onları kuşatmış bir halde görecekleri anlatılmaktadır.

Allahû Tealâ, kıyâmet günü mahkeme-i kübrada herkese doğumlarından ölümlerine kadar olan kendi hayatlarını her saniye kazandıkları veya kaybettikleri derecelerle birlikte gösterir. O mahkemede insanların söyledikleri bir şey yoktur, ağızları mühürlüdür. Eller, ayaklar ve bütün uzuvlar yaptıkları görüleceği için sessiz, hareketleri ile şahitlik ederler.

36/YÂSÎN-65: El yevme nahtimu alâ efvâhihim ve tukellimunâ eydîhim ve teşhedu erculuhum bimâ kânû yeksibûn(yeksibûne).

Bugün onların ağızlarını mühürleriz. Kazanmış olduklarını (yaptıklarını) Bize, onların elleri anlatır, ayakları şahitlik eder.

Böyle bir dizaynda herkes için dereceler söz konusudur. Kulun yaptıkları (aldığı bütün pozitif ve negatif dereceler) mizanda birer birer bellidir.

Ölen kişiler için kıyâmetten sonra sadece iki alternatif vardır: Allah'ın cenneti ve cehennemi.

Bütün insanlar cehennemi ve cenneti dolduracaklar ve böylece Allahû Tealâ'nın dizaynı içerisinde Allah'ın dediği olacaktır.

 

16/NAHL-34

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Böylece yaptıkları kötü ameller, onlara isabet etti (ulaştı). Alay etmiş oldukları şey, onları kuşattı.
Diyanet İşleri : Bu sebeple işledikleri kötülüklerin cezası onlara ulaştı ve alay ettikleri şey kendilerini kuşattı.
Abdulbaki Gölpınarlı : Yaptıkları kötülüğe uğradılar ve alay ettiklerinin cezâsını çektiler.
Adem Uğur : Sonunda yaptıklarının cezası onlara ulaştı ve alay etmekte oldukları şey onları çepeçevre kuşatıverdi.
Ahmed Hulusi : Bu yüzden yaptıklarının getirisi olan kötülükler kendilerine isâbet etti ve kendisiyle alay edip durdukları şey kendilerini çepeçevre kuşattı.
Ahmet Tekin : Sonunda yaptıkları kötülükler başlarına felâket getirdi. Alay etmekte oldukları şeylerin gücü onları çepeçevre kuşattı, işlerini bitirdi.
Ahmet Varol : Bu yüzden yaptıklarının kötülükleri onlara ulaştı ve alaya aldıkları şey kendilerini kuşattı.
Ali Bulaç : Böylece işledikleri kötülükleri kendilerine isabet etti ve alaya aldıkları şey, kendilerini sarıp kuşatıverdi.
Ali Fikri Yavuz : Bunun için, yaptıkları fena işlerin cezası, başlarına felâket oldu ve alay edip durdukları o azab, kendilerini kuşatıverdi.
Bekir Sadak : Bu yuzden, isledikleri kotuluklere ugradilar ve alay ettikleri sey onlari kusatti. *
Celal Yıldırım : Bu sebeple, işledikleri kötülükler, onlara yetişip dokunmuş ve alaya aldıkları şey de onları kuşatmıştır.
Diyanet İşleri (eski) : Bu yüzden, işledikleri kötülüklere uğradılar ve alay ettikleri şey onları kuşattı.
Diyanet Vakfi : Sonunda yaptıklarının cezası onlara ulaştı ve alay etmekte oldukları şey onları çepeçevre kuşatıverdi.
Edip Yüksel : Yapmış olduklarının kötü sonuçları onlara dokundu ve alaya almış oldukları şeyler onları kuşattı.
Elmalılı Hamdi Yazır : Onun için amellerinin fenalıkları başlarına musîbet oldu ve istihza ettikleri şey kendilerini sarıverdi
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onun için yaptıklarının fenalıkları başlarına musibet oldu ve alay ettikleri şey kendilerini sarıverdi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bunun için, sonunda yaptıklarının cezası başlarına felaket oldu ve alay edip durdukları o azap, kendilerini kuşattı.
Fizilal-il Kuran : Sonunda yaptıkları kötülüklerin acı akıbeti ile yüzyüze geldiler, alay konusu ettikleri ilahi azabın pençesine düştüler.
Gültekin Onan : Böylece işledikleri kötülükleri kendilerine isabet etti ve alaya aldıkları şey kendilerini sarıp kuşatıverdi.
Hasan Basri Çantay : Onun için yapdıklarının cezası onları çarpmış, istihza edegeldikleri (hakıykat) çepçevre kendilerini kuşatıvermişdir.
Hayrat Neşriyat : Sonunda yaptıklarının cezâsı onlara isâbet etti ve kendisiyle alay eder oldukları şey onları kuşatıverdi.
İbni Kesir : Bunun için işledikleri kötülüklere uğradılar ve alay ettikleri şey onları kuşattı.
Muhammed Esed : Öyle ki, işledikleri kötülükler kendi başlarına yıkılmış, alay edip durdukları şey onları çepeçevre kuşatmıştı.
Ömer Nasuhi Bilmen : Artık onlara yapar oldukları şeylerin kötülükleri dokundu ve onları kendisiyle istihzâ eder oldukları şey sarıverdi.
Ömer Öngüt : Sonunda da yaptıklarının cezasına uğradılar ve alay ettikleri şey onları kuşatıverdi.
Şaban Piriş : Onlara, yaptıklarının kötülüğü dokundu ve onları alay ettikleri şey, çepeçevre kuşattı.
Suat Yıldırım : (33-34) Dini inkâr edenler ille kendilerine meleklerin gelmesini, yahut Rabbinin azap emrinin gelmesini mi bekliyorlar? Onlardan öncekiler de böyle yaptılar. Allah zulmetmedi onlara, kendi canlarına zulmediyordu onlar! Kendilerini buldu, yaptıkları kötü işler. Sarıp kuşatıverdi onları alay ettikleri şeyler.
Süleyman Ateş : Nihâyet yaptıklarının kötülükleri onlara ulaştı ve alay ettikleri şey onları kuşattı.
Tefhim-ul Kuran : Böylece işledikleri kötülükleri kendilerine isabet etti ve alaya aldıkları şey, kendilerini sarıp kuşatıverdi.
Ümit Şimşek : Yaptıkları şeyin kötülüğü başlarına geldi, alay ettikleri şey de onları kuşatıverdi.
Yaşar Nuri Öztürk : Sonunda, yapıp ettiklerinin kötülükleri başlarına musibet olmuş, alay edip durdukları şey kendilerini sarıvermişti.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 5.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127128

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
68.130