İSRÂ-98

Anasayfa » İSRÂ Suresi » İSRÂ-98
share on facebook  tweet  share on google  print  

İSRÂ-98

"İSRÂ Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<17/İSRÂ-98>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

ذَلِكَ جَزَآؤُهُم بِأَنَّهُمْ كَفَرُواْ بِآيَاتِنَا وَقَالُواْ أَئِذَا كُنَّا عِظَامًا وَرُفَاتًا أَإِنَّا لَمَبْعُوثُونَ خَلْقًا جَدِيدًا

Zâlike cezâuhum bi ennehum keferû bi âyâtinâ ve kâlû e izâ kunnâ izâmen ve rufâten e innâ le meb’ûsûne halkan cedîdâ(cedîden).

İşte bu, onların âyetlerimizi inkâr etmelerinden ve “Biz kemik ve toz haline gelmiş (toprak) olduğumuz zaman mı? Biz mi gerçekten yeni (bir) yaratılışla mutlaka beas edileceğiz (diriltileceğiz)?” demeleri sebebiyle onların cezasıdır.  

 

1. zâlike : işte bu
2. cezâu-hum : onların cezası
3. bi enne-hum : onların olması dolayısıyla, sebebiyle
4. keferû : inkâr ettiler
5. bi âyâti-nâ : âyetlerimizi
6. ve kâlû : ve dediler
7. e izâ kunnâ : biz olduğumuz zaman mı
8. izâmen : kemik
9. ve rufâten : ve toz haline gelmiş (toprak)
10. e innâ : gerçekten biz mi
11. le meb'ûsûne : mutlaka beas edileceğiz, diriltileceğiz
12. halkan : yaratılış
13. cedîden : yeni olarak

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

97. âyet-i kerimede kıyâmet günü insanların haşredileceği (yeniden diriltileceği) ve Haşr Meydanı'nda herkesin toplanacağı ifade edilmişti.

Kâfirler, yeniden yaratılacaklarına inanmamaktadırlar. Oysaki Allahû Tealâ bunu açık bir şekilde söylemektedir.

Kıyâmet günü sur'a üç defa üfürülecektir. Bütün gezegenlerdeki kâinatı büyütmekte olan Allah'ın itiş kuvveti bittiğinde, zaman durmuş olacaktır.

Sur'a birinci defa üfürüldüğünde kıyâmet günü yaşayan herkes ölecektir. Evvelkiler zaten ölmüşlerdi. Sonra zaman tersine doğru çalışmaya başlayınca evvelâ kıyâmet günü ölenlerden başlamak üzere ölenlerin hepsi beas edilecektir (diriltilecektir). Bu, birinci dirilmedir. Sur'a ikinci defa üfürüldüğünde herkes yeniden ölecek, üçüncü defa üfürüldüğünde herkes yeni bir yaratılışla yeniden diriltilecektir.

Cennet ve cehennem mensupları için yeni yaratılış, yaşlanmayan enerji bedenler şeklinde gerçekleşecektir. Bu sebeple insanlar iki defa öldürülür, iki defa diriltilirler.

17/İSRÂ-98

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : İşte bu, onların âyetlerimizi inkâr etmelerinden ve “Biz kemik ve toz haline gelmiş (toprak) olduğumuz zaman mı? Biz mi gerçekten yeni (bir) yaratılışla mutlaka beas edileceğiz (diriltileceğiz)?” demeleri sebebiyle onların cezasıdır.
Diyanet İşleri : Bu, onların cezasıdır. Çünkü onlar âyetlerimizi inkâr ettiler ve, “Biz bir yığın kemik, bir yığın ufantı olduktan sonra mı yeniden bir yaratılışla diriltilecekmişiz, biz mi?” dediler.
Abdulbaki Gölpınarlı : Bu da, delillerimizi inkâr edip kemik haline geldikten, toz olup gittikten sonra mı yeniden yaratılacağız da dirileceğiz demelerinin karşılığı.
Adem Uğur : Cezaları işte budur! Çünkü onlar, âyetlerimizi inkâr etmişler ve: "Sahi bizler, bir kemik yığını ve kokuşmuş toprak olduktan sonra yeni bir yaratılışla diriltilmiş mi olacağız?" demişlerdir.
Ahmed Hulusi : İşte bu onların yaptıklarının sonucudur! Çünkü onlar kendilerindeki işaretlerimizi, hakikat bilgisini inkâr edenlerdi ve: "Biz kemik yığını ve toz toprak olduğumuzda mı, gerçekten yepyeni bir yaradılış ile bâ'solunacaklarız?" dediler.
Ahmet Tekin : Âyetlerimizi, kâinattaki kudretimizi, birliğimizi gösteren açık delilleri inkârda ısrar edip küfre saplanmaları,
'Sahi bizler, bir kemik yığını ve kokuşmuş toz toprak olduktan sonra mı, yepyeni bir yaratılışla mı, yeniden diriltileceğiz?' demeleri sebebiyle cezaları budur.
Ahmet Varol : Bu, ayetlerimizi inkar etmelerine ve: 'Kemikler ve ufalanmış toz haline geldikten sonra mı, biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?' demelerine karşılık onların cezalarıdır.
Ali Bulaç : Bu, şüphesiz, onların ayetlerimizi inkar etmelerine ve: "Biz kemikler haline geldikten, toprak olup ufalandıktan sonra mı, gerçekten biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?" demelerine karşılık cezalarıdır.
Ali Fikri Yavuz : Bu, onların cezasıdır; çünkü onlar, âyetlerimizi inkâr ettiler ve şöyle dediler: “- Biz, bir yığın kemik ve ufalanmış toz olduğumuz zaman mı, gerçekten yeni bir yaratılışla diriltileceğiz!...”
Bekir Sadak : Bu, ayetlerimizi inkar etmelerinin ve: «Kemik ve ufalanmis toprak oldugumuzda mi yeniden dirilecegiz?» demelerinin cezasidir.
Celal Yıldırım : Bu, onların âyetlerimizi inkâr etmeleri ve «biz kemikler ve ufalıp toz-toprak haline geldikten sonra mı yeni bir yaratık olarak dirilip kaldırılacağız ?» demelerine karşılık cezalarıdır.
Diyanet İşleri (eski) : Bu, ayetlerimizi inkar etmelerinin ve: 'Kemik ve ufalanmış toprak olduğumuzda mı yeniden dirileceğiz?' demelerinin cezasıdır.
Diyanet Vakfi : Cezaları işte budur! Çünkü onlar, âyetlerimizi inkâr etmişler ve: «Sahi bizler, bir kemik yığını ve kokuşmuş toprak olduktan sonra yeni bir yaratılışla diriltilmiş mi olacağız?» demişlerdir.
Edip Yüksel : Ayetlerimizi yalanladıkları, 'Kemik ve ufalanmış toprak olduktan sonra biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz,' dedikleri için cezaları budur
Elmalılı Hamdi Yazır : O onların cezalarıdır, çünkü onlar âyetlerimize küfrettiler de: ya biz bir yığın kemik olduğumuz ve ufalanıp tozduğumuz vakıt mı, biz mi cidden yeni bir hılkatle ba'solunacağız? dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bu, onların cezasıdır, çünkü onlar ayetlerimizi inkar ettiler ve: «Sahi biz bir yığın kemik ve ufalanıp tozduğumuz zaman mı, gerçekten biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?» dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bu onların cezasıdır! Çünkü onlar, âyetlerimizi inkâr etmişler ve: «Sahi bizler, bir yığın kemik ve ufalanmış toz olduğumuz zaman mı, yeni bir yaratılışla diriltilmiş olacağız?» demişlerdir.
Fizilal-il Kuran : Onların cezaları budur. Çünkü ayetlerimizi yalanlamışlar ve «Biz kemik ve toz haline dönüştükten sonra diriltilerek yaratılışın yeni bir aşamasına mı geçeceğiz?» demişlerdi
Gültekin Onan : Bu, şüphesiz, onların ayetlerimize küfretmelerine ve: "Biz kemikler haline geldikten, toprak olup ufalandıktan sonra mı, gerçekten biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?" demelerine karşılık cezalarıdır.
Hasan Basri Çantay : Bu, onların cezasıdır. Çünkü, onlar âyetlerimizi tanımayarak kâfir oldular, «Bir yığın kemik ve kırıntı olunca mı, hakıykaten biz mi yeni bir yaratılışla diriltilecekmişiz?» dediler.
Hayrat Neşriyat : İşte bu, onların cezâsıdır; çünki onlar, âyetlerimizi inkâr ettiler ve: '(Biz) bir kemik yığını ve ufalanmış bir toprak hâline geldiğimiz zaman mı, gerçekten biz mi yeni bir yaratılışla diriltilecek kimseleriz?' dediler.
İbni Kesir : Bu, onların cezasıdır. Çünkü onlar; ayetlerimize küfrettiler ve: Kemik, ufalanmış toprak olduğumuzdan sonra mı, biz mi, yeniden bir yaratılışla diriltileceğiz? dediler.
Muhammed Esed : Bu, onların mesajlarımızı inkar ederek ve "Demek, biz kemiğe, toza toprağa dönüştükten sonra gerçekten yepyeni bir yaratma eylemiyle diriltileceğiz, öyle mi?" diyerek hak ettikleri bir karşılık olacak.
Ömer Nasuhi Bilmen : Bu onların cezasıdır. Çünkü onlar Bizim âyetlerimizi inkar ettiler ve dediler ki, «Biz birtakım kemikler ve parçalanmış nesneler olduğumuz vakit mi, biz mi yeni bir yaratılmış olarak diriltileceğiz?»
Ömer Öngüt : Onların cezaları işte budur! Çünkü onlar âyetlerimizi inkâr ettiler ve: “Biz bir yığın kemik ve ufalanmış toprak olduktan sonra mı, biz mi yeni bir yaratılışla diriltilmiş olacağız?” dediler.
Şaban Piriş : Bu, ayetlerimizi inkar etmeleri ve “Kemik haline gelip, ufalanıp toprak olduktan sonra yeni bir yaratılışla tekrar mı diriltileceğiz?” demeleri sebebiyle onların cezasıdır.
Suat Yıldırım : İşte onların cezaları budur! Çünkü onlar âyetlerimizi inkâr ediyorlar ve:"Bir kemik yığını ve ufalanan kırıntı haline geldikten sonra mı biz diriltilip yeniden yaratılacağız!" diye dinle alay ediyorlardı.
Süleyman Ateş : İşte cezâları budur. Çünkü onlar, âyetlerimizi inkâr ettiler ve: "Biz kemikler ve ufalanmış toprak haline geldikten sonra mı, biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?" dediler.
Tefhim-ul Kuran : Bu, şüphesiz, onların ayetlerimizi inkâr etmelerine ve: «Biz kemikler haline geldikten, toprak olup ufalandıktan sonra mı, gerçekten biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?» demelerine karşılık cezalandırır.
Ümit Şimşek : Bu onların cezasıdır; çünkü onlar âyetlerimizi inkâr etmişler ve 'Biz kemik olup toza toprağa karıştıktan sonra mı yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?' demişlerdi.
Yaşar Nuri Öztürk : Cezaları işte budur. Çünkü ayetlerimizi inkâr ettiler ve şöyle dediler: "Biz, bir kemik yığını olduktan, unufak hale geldikten sonra mı, sahi bundan sonra mı, yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?"
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 5.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110111

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
60.963