İSRÂ-48

Anasayfa » İSRÂ Suresi » İSRÂ-48
share on facebook  tweet  share on google  print  

İSRÂ-48

"İSRÂ Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<17/İSRÂ-48>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

انظُرْ كَيْفَ ضَرَبُواْ لَكَ الأَمْثَالَ فَضَلُّواْ فَلاَ يَسْتَطِيعْونَ سَبِيلاً

Unzur keyfe darabû lekel emsâle fe dallû fe lâ yestetîûne sebîlâ(sebîlen).

Bak, senin için nasıl misaller getirdiler (sana büyülenmiş, mecnun, deli, şair dediler) ve böylece dalâlette kaldılar. Artık yola (Sıratı Mustakîm'e) ulaşmaya güçleri yetmez.  
1. unzur : bak
2. keyfe : nasıl
3. darabû : (misal) getirdiler, vurguladılar
4. leke : sana, senin için
5. el emsâle : örnekler, misaller, benzetmeler
6. fe : böylece
7. dallû : dalâlette kaldılar
8. fe lâ yestetîûne : artık güç yetiremezler, güçleri yetmez
9. sebîlen : bir yol

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Allah'a ulaşmayı dilemedikçe hiç kimse Sıratı Mustakîm'e ulaşamaz. Bütün zaman devrelerinde, bütün kavimlerde resûller yaşamıştır ve bütün devirlerde aynı şeyler olmuştur.

Bu konuda Allahû Tealâ, Mu'minun Suresinin 44. âyet-i kerimesinde buyuruyor ki:

23/MU'MİNÛN-44: Summe erselnâ rusulenâ tetrâ, kullemâ câe ummeten resûluhâ kezzebûhu fe etbâ’nâ ba’dahum ba’dan ve cealnâhum ehâdîs(ehâdîse), fe bu’den li kavmin lâ yu’minûn(yu’minûne).

Sonra Biz, resûllerimizi ardarda (arası kesilmeksizin) gönderdik. Her ümmete resûlü geldiği zaman, her defasında onu yalanladılar. Biz de onları birbiri arkasından (helâk ettik). Ve onları efsane kıldık. Artık mü'min olmayan kavim (Allah'ın rahmetinden) uzak olsun.

Bazı insanlar Peygamber Efendimiz (S.A.V)'e îmân etmemektedirler. Peygamber Efendimiz (S.A.V)'i de inkâr etmeleri eşyanın tabiatına uygundur. Bütün peygamberler, peygamber olmalarına rağmen hep inkâr edilmişlerdir. Peygamber olmayan resûllerse haydi haydi inkâr edileceklerdir.

 

17/İSRÂ-48

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Bak, senin için nasıl misaller getirdiler (sana büyülenmiş, mecnun, deli, şair dediler) ve böylece dalâlette kaldılar. Artık yola (Sıratı Mustakîm'e) ulaşmaya güçleri yetmez.
Diyanet İşleri : Bak, senin için ne türlü benzetmeler yaptılar da saptılar. Artık (doğru) yolu bulamazlar.
Abdulbaki Gölpınarlı : Bak da gör, sana nasıl örnekler getirip de saptılar ve artık bir yol bulmaya güçleri yetmeyecek onların.
Adem Uğur : Baksana; senin için ne türlü benzetmeler yaptılar! Bu yüzden, (öyle bir) saptılar ki, artık (doğru) yolu bulamayacaklardır.
Ahmed Hulusi : Bak senin için nasıl benzetmeler yaptılar da bu sebeple saptılar! Artık (Hakikate götüren) bir yol bulamazlar!
Ahmet Tekin : İbret nazarıyla bak, senin için ne türlü benzetmeler yaptılar. Bu yüzden başlarına buyruk hareket ederek hak yoldan uzaklaştılar, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercih ettiler, artık doğru yola ulaşabilecekleri bir çıkış yolu da bulamayacaklar.
Ahmet Varol : Bak sana nasıl örnekler verdiler de saptılar. Artık bir yol (bulmay)a güç yetiremezler.
Ali Bulaç : Sana nasıl örnekler vererek saptıklarına bir bak, artık onların bir yola güçleri yetmemektedir.
Ali Fikri Yavuz : Bak, seni nelere nisbet ettiler (şairdir, sahirdir, mecnundur dediler) de nasıl dalâlete düştüler! Artık hak yolu bulmağa güçleri yetmez.
Bekir Sadak : Sana nasil misaller verdiklerine bir bak! Bu yuzden sapmislardir, artik bir yol da bulamamaktadirlar.
Celal Yıldırım : Dikkat et, sana nasıl da misâller veriyorlar da bu yüzden sapıttılar ; artık bir yol da bulamıyacaklar.
Diyanet İşleri (eski) : Sana nasıl misaller verdiklerine bir bak! Bu yüzden sapmışlardır, artık bir yol da bulamamaktadırlar.
Diyanet Vakfi : Baksana; senin için ne türlü benzetmeler yaptılar! Bu yüzden, (öyle bir) saptılar ki, artık (doğru) yolu bulamayacaklardır.
Edip Yüksel : Dikkat et, seni nasıl da tanımlayarak sapıyorlar ve artık bir daha yol bulamazlar
Elmalılı Hamdi Yazır : Bak seni nelere kıyas ettiler de nasıl dalâlete düştüler, onun için bir yol bulmağa tab-ü tüvanları yok
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bak seni nelerle mukayese ettiler de nasıl sapıklığa düştüler, onun için bir yol bulmaya da güçleri yok.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bak senin için nasıl misaller verdiler de bu yüzden nasıl sapıklığa düştüler! Artık hak yolu bulmaya güçleri yetmez.
Fizilal-il Kuran : Senin hakkında nasıl benzetmeler, ne tür yakıştırmalar yaptıklarına baksana! Sapıttılar, bir türlü doğru yolu bulamıyorlar.
Gültekin Onan : Sana nasıl örnekler vererek saptıklarına bir bak, artık onların bir yola güçleri yetmemektedir.
Hasan Basri Çantay : Bak, sana nasıl misâller getirib sapdılar. Artık onlar bir yol (bulmıy) a güc yetiremiyeceklerdir.
Hayrat Neşriyat : Bak, senin için (şâir, sihirbaz ve kâhin diyerek) nasıl misâller getirdiler de bu yüzden dalâlete düştüler; artık (hakka giden) bir yola güçleri yetmez.
İbni Kesir : Bak, sana nasıl misaller veriyorlar. Bunun için dalalete düşmüşlerdir. Ve bir daha yol bulamamaktadırlar.
Muhammed Esed : Seni benzettikleri şeye bak (ey Peygamber!) Bir kere yoldan çıkmış bunlar ve bu yüzden (hakka çıkan) bir yol da bulacak durumda değiller artık!
Ömer Nasuhi Bilmen : Bak senin için nasıl misaller irad ettiler, artık onlar sapıtmış oldular, artık onlar doğru bir yola (gitmeğe) güç yetiremezler.
Ömer Öngüt : Bak! Sana nasıl misaller veriyorlar? Bunun için dalâlete düştüler ve bir daha yol bulamamaktadırlar.
Şaban Piriş : Sana nasıl örnek verdiklerine bir bak! Bu sebeple onlar sapıtmışlardır. Artık yol da bulamazlar.
Suat Yıldırım : Bak Resulüm, seni nelere kıyas ettiler (gâh şair, gâh büyücü, gâh kâhin, gâh mecnûn dediler) de nasıl dalâlete düştüler? Hem öyle sersemleştiler ki artık yol bulacak halleri kalmadı.
Süleyman Ateş : Bak, nasıl misaller verdiler (seni şâ'ire, büyücüye, kâhine ve mecnuna benzettiler) de şaştılar. Artık bir daha yolu bulamazlar.
Tefhim-ul Kuran : Sana nasıl örnekler vererek saptıklarına bir bak, artık onların bir yola güçleri yetmemektedir.
Ümit Şimşek : Seni benzettikleri şeye bak! Onlar öyle bir saptılar ki, bir daha da yollarını bulamıyorlar.
Yaşar Nuri Öztürk : Bak nasıl örnekler verdiler sana, nasıl sapıttılar. Artık hiçbir yola varamazlar.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 5.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110111

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
60.671