İSRÂ-19

Anasayfa » İSRÂ Suresi » İSRÂ-19
share on facebook  tweet  share on google  print  

İSRÂ-19

"İSRÂ Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<17/İSRÂ-19>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَمَنْ أَرَادَ الآخِرَةَ وَسَعَى لَهَا سَعْيَهَا وَهُوَ مُؤْمِنٌ فَأُولَئِكَ كَانَ سَعْيُهُم مَّشْكُورًا

Ve men erâdel âhırete ve saâ lehâ sa’yehâ ve huve mu’minun fe ulâike kâne sa’yuhum meşkûrâ(meşkûren).

Kim mü'min olarak ahireti istedi ise ve onun (ahiret) için, onun gerektirdiği şekilde çalıştı ise işte onların çalışması, böylece meşkur (şükrün, karşılığını hakeden) oldu.  
1. ve men : ve kim
2. erâde el âhırete : ahireti istedi
3. ve saâ : ve çalıştı
4. lehâ : ona, onun için
5. sa'ye-hâ : onun çalışması
6. ve huve : ve o
7. mu'minun : mü'min
8. fe : o zaman, böylece
9. ulâike : işte onlar
10. kâne : oldu
11. sa'yu-hum : onların çabası, onların çalışması
12. meşkûren : şükre değer olan, şükredilen, karşılığını hakeden

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Konunun temelinde mü'min olmak; bir başka ifadeyle Allah'a ulaşmayı dilemek vardır. Mü'min olmanın başlangıç noktası, Allah'a ulaşmayı dilemektir.

Allah'a ulaşmayı dileyen kişi:

  1. Allah'a
  2. İnsan ruhunun ölmeden evvel Allah'a ulaşmasına
  3. Bunun üzerine farz olduğuna
  4. Allah'a ruhunu ulaştırmayı dilediği taktirde Allahû Tealâ'nın ruhunu ölmeden evvel mutlaka Allah'a ulaştıracağına kesin şekilde, bunlara yakîn hasıl ederek inanır.

İşte kişi, bu inancın sahibi olduğu andan itibaren âmenûdur. Allahû Tealâ, bu kişiyi Allah'a ulaşmayı dilediği için mutlaka mü'min kılacak, mürşidine mutlaka ulaştırıp tâbiiyetini temin edecek ve o kişi yaşarsa, onun ruhunu Allah'a da ulaştıracaktır. Bunu yapacak olan, kişi değildir; Allah'tır. Allahû Tealâ'nın bu konuda sözü vardır.

Allahû Tealâ bu sözü verdiği cihetle, yukarıdaki 4 inancın sahibi olan kişiyi mü'min kabul eder. İşte bu âyette "mü'min olarak ahireti istemek" yani Allah'a ulaşmayı ve cenneti istemek vardır.

Ahiret kelimesi, ruhun Allah'a ulaşmasını, bu dünya hayatından sonraki cennet veya cehennem hayatını, kıyâmet gününü ve ahirette cennette olmayı ifade etmektedir. İşte bu insanlar, Allah'a ulaşmayı dileyenlerdir ve bu dileklerinin gerektirdiği şekilde davranırlar.

Allah'ın Rahîm esmasıyla kişilerin üzerine tecellisinden sonra Allah'ın ardarda birçok ihsanları gelir. Bu ihsanlar yukarıdaki 4 îmân esasına inanarak mü'min olana verilir. Kişi Allah'a ulaşmayı dilediği andan itibaren Allahû Tealâ tarafından mü'min kabul edilir ve 12 ihsan ardarda gelir. Bu kişi, Allahû Tealâ'dan devamlı yardım alacağı için, Allah'ın emrettiği biçim ve boyutta çalışır, ahireti ve cenneti hakeder.

 

17/İSRÂ-19

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Kim mü'min olarak ahireti istedi ise ve onun (ahiret) için, onun gerektirdiği şekilde çalıştı ise işte onların çalışması, böylece meşkur (şükrün, karşılığını hakeden) oldu.
Diyanet İşleri : Kim de mü'min olarak ahireti ister ve ona ulaşmak için gereği gibi çalışırsa, işte bunların çalışmalarının karşılığı verilir.
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve kim, inanarak âhireti diler ve bu hususta adamakıllı çalışıp çabalarsa bu çeşit kimseler, çalışmalarının mükâfatını mutlaka görürler.
Adem Uğur : Kim de ahireti diler ve bir mümin olarak ona yaraşır bir çaba ile çalışırsa, işte bunların çalışmaları makbuldür.
Ahmed Hulusi : Kim de gelecek sonsuz yaşamı irade eder ve imanlı olarak onun için gerekli çalışmaları yaparsa, işte onların çalışmaları da değerlendirilir, sonucu yaşatılır!
Ahmet Tekin : Kim de, âhireti, ebedî yurdu isterse, mü’min olarak kendine yaraşır bir çaba ile âhireti kazanmak için gayret gösterirse, işte onların niyetleri, çabaları, emekleri makbuldür, mükâfatlandırılacaktır.
Ahmet Varol : Kim de ahireti ister ve mü'min olarak onun için gereken çabayı gösterirse işte onların çabaları kabul görür.
Ali Bulaç : Kim de ahireti ister ve bir mü'min olarak ciddi bir çaba göstererek ona çalışırsa, işte böylelerinin çabası şükre şayandır.
Ali Fikri Yavuz : Kim de mümin olduğu halde ahireti ister ve çalışmasını da onun için yaparsa, işte bunların çalışmaları makbul olur.
Bekir Sadak : Ahireti isteyip, inanmis olarak onun icin gerekli calismada bulunan kimselerin, iste onlarin calismalari sukre deger.
Celal Yıldırım : Kim de Âhiret"! ister ve mü'min olarak orası için lâyık olduğu biçimde çalışıp çaba gösterirse, işte onların çalışıp çabalaması övülmeye ve kabul edilmeye lâyıktır.
Diyanet İşleri (eski) : Ahireti isteyip, inanmış olarak onun için gerekli çalışmada bulunan kimselerin, işte onların çalışmaları şükre değer.
Diyanet Vakfi : Kim de ahireti diler ve bir mümin olarak ona yaraşır bir çaba ile çalışırsa, işte bunların çalışmaları makbuldür.
Edip Yüksel : Kim ahireti seçer ve mümin olarak gereken çabayı gösterirse, işte onların çabası takdir edilir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Her kim de Âhıreti ister ona lâyık bir sa'yile onun için mü'min olarak çalısırsa işte bunların sa'ıyleri meşkûr olur
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Her kim de ahireti ister ve inanarak orası için gerekli çalışmayı yaparsa, işte bunların çalışması şükre değer.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Kim de ahireti isterse ve mümin olarak kendine yaraşır bir çaba ile onun için çalışırsa, öylelerinin çalışmalarının karşılığı verilir.
Fizilal-il Kuran : Buna karşılık, kim ahiret mutluluğunu ister de mü'min olmak şartı ile o uğurda gerekli çabayı harcarsa, böylelerinin çabaları takdir edilir, emeklerinin karşılığını alırlar.
Gültekin Onan : Kim de ahireti ister ve bir inançlı olarak ciddi bir çaba göstererek ona çalışırsa, işte böylelerinin çabası şükre şayandır.
Hasan Basri Çantay : Kim de mü'min olarak âhireti diler, onun için (ona gereken) bir sa'y ile çalışırsa işte onların (bu) çalışmaları meşkûr (ve makbul) olur.
Hayrat Neşriyat : Kim de âhireti ister ve mü’min olarak ona lâyık bir gayretle çalışırsa, işte onların çalışmaları (Allah katında) makbûldür.
İbni Kesir : Kim de ahireti isterse ve onun için inanmış olarak gerekli çabayı gösterirse; işte onların say'i şükre değerdir.
Muhammed Esed : Fakat ahiret hayatını(n güzelliğini) isteyen ve bunun için gösterilmesi gereken çabayı gösterenlere gelince, (gerçek) müminler bunlardır; çabalarına (Allah katında) değer verilen kimseler de işte böyleleridir!
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve her kim mü'min olduğu halde ahireti diler ve onun için (layık-ı veçhile) çalışmasıyla çalışırsa işte o gibi kimselerin çalışmaları şayan-ı şükran bulunur.
Ömer Öngüt : Kim de inanmış olarak ahireti ister ve çalışmasını da onun için yaparsa, işte onların bu çalışmaları meşkûr ve makbul olur.
Şaban Piriş : Kim de ahireti isterse ve tüm çabasıyla onun için çalışırsa, o mümindir ve böyle yapanların çalışması övülmeye değerdir.
Suat Yıldırım : Kim de âhireti ister ve ona lâyık bir biçimde mümin olarak gayret gösterirse, işte bunların çalışmaları makbul olur.
Süleyman Ateş : Kim de âhireti ister ve inanarak ona yaraşır biçimde çalışırsa, öylelerinin çalışmalarının karşılığı verilir.
Tefhim-ul Kuran : Kim de ahireti ister ve bir mü'min olarak ciddi bir çaba göstererek ona çalışırsa, işte böylelerinin çabası şükre şayandır.
Ümit Şimşek : Kim de âhireti ister ve inanmış olarak ona lâyık bir çabayla çalışırsa, işte öylelerinin çabaları karşılık görür.
Yaşar Nuri Öztürk : Kim de âhireti ister ve inanmış olarak ona yaraşır bir gayretle çalışırsa, böylelerinin gayretleri teşekkürle karşılanır.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 5.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110111

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
60.613