KEHF-43

Anasayfa » KEHF Suresi » KEHF-43
share on facebook  tweet  share on google  print  

KEHF-43

"KEHF Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<18/KEHF-43>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَلَمْ تَكُن لَّهُ فِئَةٌ يَنصُرُونَهُ مِن دُونِ اللَّهِ وَمَا كَانَ مُنتَصِرًا

Ve lem tekun lehu fietun yansurûnehu min dûnillâhi ve mâ kâne muntesirâ(muntesiren).

Ve Allah'tan başka ona yardım edecek kimseler yoktu. Ve o, yardım alan (yardım edilen) olmadı.  
1. ve lem tekun : ve olmadı, olmaz
2. lehu : ona
3. fietun : grup, topluluk, kimseler
4. yansurûne-hu : ona yardım ederler
5. min dûni allâhi : Allah'tan başka
6. ve mâ kâne : ve olmadı
7. muntesiren : yardım edilen, yardım alan

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Yardım edecek olan Allah'tır. Allah kişiyi yardıma ehil görürse ona yardım eder. Ehil görmezse yardım elini uzatmaz. Bahçe sahibine kimse yardım etmemiş. Herkese üstünlük tasladığı için hiç kimse tarafından sevilmediği anlaşılıyor.

18/KEHF-43

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Ve Allah'tan başka ona yardım edecek kimseler yoktu. Ve o, yardım alan (yardım edilen) olmadı.
Diyanet İşleri : Onun, Allah’tan başka kendisine yardım edebilecek kimseleri yoktu. Kendi kendini kurtaracak güçte de değildi.
Abdulbaki Gölpınarlı : Ona Allah'tan başka yardım edecek bir topluluk olmadığı gibi onun da bu zararı gidermeye bir kudreti yoktu.
Adem Uğur : Kendisine Allah'tan başka yardım edecek destekçileri olmadığı gibi kendi kendini de kurtaracak güçte değildi.
Ahmed Hulusi : Allâh dûnunda ne bir yardımcısı vardı ne de kendi kendine yetecek gücü!
Ahmet Tekin : Kendisine Allah’ın dışında kulları durumundakilerden yardım edecek adamları olmadığı gibi, kendi kendini kurtaracak güçte de değildi.
Ahmet Varol : Ona, Allah'tan başka yardım edecek birileri yoktu; kendi kendine de yardım edemedi.
Ali Bulaç : Allah'ın dışında ona yardım edecek bir topluluk yoktu, kendi kendine de yardım edemedi.
Ali Fikri Yavuz : Allah’dan gayri, kendisine yardım edecek bir topluluğu da yoktu, Allah’ın intikamından kendi nefsini de kurtaramadı.
Bekir Sadak : Ona, Allah'tan baska yardim edebilecek adamlari da yoktu, kendi kendini de kurtaramadi.
Celal Yıldırım : Ona Allah'tan başka yardım edecek bir çevre ve topluluğu da yoktu; kendi kendine yardım edecek durumda da değildi.
Diyanet İşleri (eski) : Ona, Allah'tan başka yardım edebilecek adamları da yoktu, kendi kendini de kurtaramadı.
Diyanet Vakfi : Kendisine Allah'tan başka yardım edecek destekçileri olmadığı gibi kendi kendini de kurtaracak güçte değildi.
Edip Yüksel : ALLAH'tan başka kendisine yardım edecek bir destek bulamadı. Kendini de kurtaramadı.
Elmalılı Hamdi Yazır : Allahdan başka yardım edecek bir cemaati de olmadı, kendi kendine de kurtaramadı
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah'tan başka kendisine yardım edecek bir topluluk da bulunmadı; kendi kendini de kurtaramadı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onun Allah'tan başka yardım edecek adamları yoktur ve Allah'a karşı kendi nefsini de kurtaramadı.
Fizilal-il Kuran : O anda ne Allah dışında, yardımına koşabilecek destekçiler bulabildi ve ne de kendi kendini kurtarabildi.
Gültekin Onan : Tanrı'nın dışında ona yardım edecek bir topluluk yoktu, kendi kendine de yardım edemedi.
Hasan Basri Çantay : Ona Allahdan başka yardım edecek bir cemaat yokdu. Kendisi de öc alabilecek değildi.
Hayrat Neşriyat : Allah’dan başka ona yardım edecek adamları da yoktu; kendi kendini kurtarıcı da değildi.
İbni Kesir : Allah'tan başka ona yardım edecek adamları da yoktu. Yardım edilen de olmadı.
Muhammed Esed : Çünkü şimdi artık onun ne Allah yerine kendisine yardım ulaştıracak kimsesi vardı, ne de kendi başının çaresine bakabilecek durumdaydı.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve onun için Allah'tan başka yardım edecek bir cemaat de yok idi ve kendisine yardım edebilecek bir halde değildi.
Ömer Öngüt : Allah'tan başka, kendisine yardım edecek bir topluluğu da yoktu. Kendi kendine yardım edecek güçte de değildi.
Şaban Piriş : Allah’tan başka ona yardım edecek topluluk da yoktu. Yardım edilen de olmadı.
Suat Yıldırım : Hasılı o, Allah’tan başka kendisine sahip çıkacak bir topluluk da bulamadı, kendi kendini de kurtaramadı.
Süleyman Ateş : Allah'tan başka, kendisine yardım eden bir topluluğu da olmadı, kendi kendisini de kurtaramadı.
Tefhim-ul Kuran : Allah'ın dışında ona yardım edecek bir topluluk yoktu, kendi kendine de yardım edemedi.
Ümit Şimşek : Artık ne ona Allah'tan başka yardım edebilecek birileri vardı, ne de o kendi başının çaresine bakacak haldeydi.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah dışında kendisine yardım edecek bir topluluğu da çıkmadı. Kendi kendini de kurtaramadı.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 5.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109110

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
51.946