KEHF-35

Anasayfa » KEHF Suresi » KEHF-35
share on facebook  tweet  share on google  print  

KEHF-35

"KEHF Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<18/KEHF-35>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَدَخَلَ جَنَّتَهُ وَهُوَ ظَالِمٌ لِّنَفْسِهِ قَالَ مَا أَظُنُّ أَن تَبِيدَ هَذِهِ أَبَدًا

Ve dehale cennetehu ve huve zâlimun li nefsih(nefsihî), kâle mâ ezunnu en tebîde hâzihî ebedâ(ebeden).

Ve o, nefsine zulmederek bahçesine girdi. Şöyle dedi: “Bunun (bu bağın) ebediyyen helâk olacağını zannetmiyorum.”  
1. ve dehale : ve girdi
2. cennete-hu : onun bahçesi
3. ve huve : ve o
4. zâlimun : zulmeden
5. li nefsi-hi : (onun nefsine) kendi nefsine
6. kâle : dedi
7. mâ ezunnu : ben sanmıyorum
8. en tebîde : kuruyup yok olmak, helâk olmak
9. hâzihî : bu
10. ebeden : ebediyyen

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Dünyadaki geçici şeyleri hedef ittihaz eden insanlar, başkalarına, onlardan üstün olduklarını mallarıyla, evlerindeki fertlerin sayısıyla ispat etmeye çalışırlar. Bunun altında yatan sebepler, hep nefsin gurur, kibir afeti ve üstünlük taslamasıdır. Bilinmelidir ki; kim nefsinin afetlerine tâbî ise o kendisine de başkalarına da zulmeder. Burada sözü edilen kişi de nefsine zulmederek bahçesine girmiştir ve onun ebediyyen kurumayacağını söylemektedir.

18/KEHF-35

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Ve o, nefsine zulmederek bahçesine girdi. Şöyle dedi: “Bunun (bu bağın) ebediyyen helâk olacağını zannetmiyorum.”
Diyanet İşleri : Derken kendine zulmederek bağına girdi. Şöyle dedi: “Bunun sonsuza değin yok olacağını sanmıyorum.”
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve bağına girdi, kendi kendisine de zulmetmedeydi, dedi ki: Şu nâil olduğum mal ve menalin zevâl bulup tükeneceğini hiç mi ummam.
Adem Uğur : (Böyle gurur ve kibirle) kendisine zulmederek bağına girdi. Şöyle dedi: "Bunun, hiçbir zaman yok olacağını sanmam."
Ahmed Hulusi : Böylece nefsine zulmederek bağına girdi. . . Şöyle dedi: "Ebediyen bu varlığımın yok olacağını zannetmiyorum. "
Ahmet Tekin : Adam, bu şekilde, inkârı ve gururu sebebiyle kendisine zulmederek bağına girdi.
'Bunun, hiç yok olacağını sanmıyorum' dedi.
Ahmet Varol : Kendine zulmeden biri olarak bağına girdi ve dedi ki: 'Bunun asla yok olacağını sanmıyorum.
Ali Bulaç : Kendi nefsinin zalimi olarak (böylece) bağına girdi (ve): "Bunun sonsuza kadar kuruyup yok olacağını sanmıyorum" dedi.
Ali Fikri Yavuz : O kâfir, nefsine zulmeder olduğu halde bağına girdi; dedi ki:” - Bu bağın helâk olacağını ebediyyen zannetmiyorum.
Bekir Sadak : (35-36) Kendisine boylece yazik ederek bahcesine girirken: «Bu bahcenin batacagini hic zennetmem. Kiyametin kopacagini da sanmiyorum. Eger Rabbime dondurulursem, and olsun ki orada bundan daha iyisini bulurum» dedi.
Celal Yıldırım : (35-36) Kendine yazık ederek bahçesine girdi ve, «bu bahçenin hiçbir zaman bozulup yok olacağını sanmıyorum; Kıyâmet'in kopacağını da zannetmiyorum. Ama eğer Rabbime döndürülürsem, bunun yerine daha hayırlısını bulurum» diyordu.
Diyanet İşleri (eski) : (35-36) Kendisine böylece yazık ederek bahçesine girerken: 'Bu bahçenin batacağını hiç zannetmem. Kıyametin kopacağını da sanmıyorum. Eğer Rabbime döndürülürsem, and olsun ki orada bundan daha iyisini bulurum' dedi.
Diyanet Vakfi : (Böyle gurur ve kibirle) kendisine zulmederek bağına girdi. Şöyle dedi: «Bunun, hiçbir zaman yok olacağını sanmam.»
Edip Yüksel : Böylece nefsine zulmederek bağına girdi ve, 'Bunun yok olacağını hiç sanmıyorum,' dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve bağına girdi, kendine yazık ediyordu, dedi: ebedâ zannetmem ki bu helâk olsun ve
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ve bağına girdi; kendine yazık ediyordu ve: «Bunun yok olacağını asla sanmam;
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Adam, bu şekilde kendine zulmederek bağına girdi ve şöyle dedi: «Bunun hiç yok olacağını sanmıyorum»
Fizilal-il Kuran : Kendine zulmetmiş olan bu adam (arkadaşını yanına alarak) bahçesine girdi ve dedi ki; «Bu bahçenin sonsuza dek yok olacağını sanmıyorum.»
Gültekin Onan : Kendi nefsinin zalimi olarak (böylece) bağına girdi (ve): "Bunun ebediyen kuruyup yok olacağını sanmıyorum" dedi.
Hasan Basri Çantay : O, nefsine (böylece) zulümde berdevam (ve kâfir) olarak bağına girdi, dedi ki: «Bunun ebediyyete kadar helak olacağını zannetmiyorum».
Hayrat Neşriyat : Böylece (kibirle) nefsine zulmedici olarak bağına girdi. 'Bunun (bu bağın) ebedî olarak helâk olacağını sanmıyorum' dedi.
İbni Kesir : O, nefsine böylece zulmederek bahçesine girerken dedi ki: Bu bahçenin batacağını hiç sanmam.
Muhammed Esed : (İşte) kendi kendine (böylece) yazık eden bu adam: "Bu bahçenin bir gün yok olacağını asla düşünemiyorum!" diyerek bahçesine girdi;
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve o nefsine zulmeder olduğu halde bağına girdi, dedi ki: «Ben zannetmem ki, bu ebedîyyen yok olsun.»
Ömer Öngüt : Kendisine böylece yazık ederek bahçesine girdi. Şöyle dedi: “Bunun hiçbir zaman yok olacağını sanmam!”
Şaban Piriş : Kendine zulmederek, bahçeye girdiğinde: -Bu bahçenin batacağını hiç sanmam,
Suat Yıldırım : (35-36) Bu adam gururu yüzünden kendi öz canına zulmeder vaziyette bağına girdi ve: "Zannetmem ki bu bağ bozulup yok olsun; kıyametin kopacağını da sanmıyorum. Bununla beraber şayet Rabbimin huzuruna götürülecek olursam o zaman elbette bundan daha iyi bir âkıbet bulurum." dedi.
Süleyman Ateş : (Böylece) kendisine yazık ederek bağına girdi: "Bunun yok olacağını hiç sanmam" dedi.
Tefhim-ul Kuran : Daha sonra Cennet'ine girdi ve kendisine zulmederek: «Bunun hiç yok olacağını sanmam.» dedi.
Ümit Şimşek : Böylece, kendisine yazık eder bir halde bağına girdi ve dedi ki: 'Hiç sanmam ki birgün bunlar yok olup gitsin.
Yaşar Nuri Öztürk : Ve böylece, öz benliğine zulüm ede ede bağlığına girdi. Şöyle konuştu: "Bunun sonsuza değin yok olacağını sanmıyorum."
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 5.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109110

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
51.907