KEHF-24

Anasayfa » KEHF Suresi » KEHF-24
share on facebook  tweet  share on google  print  

KEHF-24

"KEHF Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<18/KEHF-24>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

إِلَّا أَن يَشَاء اللَّهُ وَاذْكُر رَّبَّكَ إِذَا نَسِيتَ وَقُلْ عَسَى أَن يَهْدِيَنِ رَبِّي لِأَقْرَبَ مِنْ هَذَا رَشَدًا

İllâ en yeşâallâhu vezkur rabbeke izâ nesîte ve kul asâ en yehdiyeni rabbî li akrabe min hâzâ reşedâ(reşeden).

Ancak Allah'ın dilemesiyle (yapacağım de). Ve unuttuğun zaman Rabbini zikret ve de ki: “Rabbimin beni (Allah'a) bundan daha yakın (daha üstün) bir irşad seviyesine ulaştırmasını umarım.”  
1. illâ : ancak
2. en yeşâallâhu : Allah dilerse
3. vezkur (ve uzkur) : ve zikret
4. rabbe-ke : senin Rabbin
5. izâ : o zaman
6. nesîte : sen unuttun
7. ve kul : ve de
8. asâ : umulur ki, belki
9. en yehdiye-ni : beni ulaştırması
10. rabbî : Rabbim
11. li akrabe : daha yakın, daha üstün
12. min hâzâ : bundan
13. reşeden : irşad

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Allahû Tealâ'nın bir evvelki âyet-i kerimede geçen (Kehf-23) "Bir şey hakkında, "Ben bunu mutlaka yarın yapacağım." deme sözünün arkasından burada "Ancak (inşaallah) Allah'ın dilemesiyle yapacağım de." buyrulmaktadır.

Rüşd yolu; ruhu Allah'a ulaştıran, fizik vücudu, nefsi ve iradeyi Allah'a teslim eden ve kişiyi mürşid noktasına ulaştıran irşad yoludur:

7/A'RÂF-146: Seasrifu an âyâtiyellezîne yetekebberûne fîl ardı bi gayril hakkı ve in yerev kulle âyetin lâ yu’minu bihâ ve in yerev sebîler ruşdi lâ yettehızûhu sebîlen ve in yerev sebilel gayyi yettehızûhu sebîl(sebîlen), zâlike bi ennehum kezzebû bi âyâtinâ ve kânû anhâ gâfilîn(gâfilîne).

Yeryüzünde haksız yere kibirlenen kimseleri, âyetlerimizden çevireceğim. Bütün âyetleri görseler, ona inanmazlar. Eğer rüşd yolunu görseler, onu yol edinmezler. Ve gayy yolunu görseler, onu yol edinirler. Bu; onların, âyetlerimizi yalanlamaları ve ondan gâfil olmaları sebebiyledir.

Rüşd yolu, rüşde yani irşad olmaya ve sonuçta mürşid olmaya götürür. Hepsi aynı köktendir. Allah'a ulaşmayı dilemeyenler irşad yolunu gördükleri zaman onu değil; gayy yolunu kendilerine yol olarak kabul etmişlerdir:

2/BAKARA-256: Lâ ikrâhe fîd dîni kad tebeyyener ruşdu minel gayy(gayyi), fe men yekfur bit tâgûti ve yu’min billâhi fe kadistemseke bil urvetil vuskâ, lenfisâme lehâ, vallâhu semîun alîm(alîmun).

Dînde zorlama yoktur. irşad yolu (hidayet yolu, Allah'a ulaştıran yol), gayy yolundan (dalâlet yolundan, şeytana, cehenneme ulaştıran yoldan) açıkça (ayrılıp) ortaya çıkmıştır. Artık kim tagutu (şeytanı ve şeytana ulaştıran yolu) inkâr edip de Allah'a îmân ederse (mü'min olur, Allah'a ulaştıran yolu tercih ederse), böylece o, (Allah'tan) kopması mümkün olmayan urvetul vuskaya (sağlam bir kulba, mürşidin eline) tutunmuştur. Allah Sem'î'dir, Alîm'dir.

Allah'ın irşadla vazifelendirdiği kişilerin en üstün seviyesinde olanlar nebîlerdir. Peygamber Efendimiz (S.A.V), Devrinin Peygamberi, Nebîsi'dir. O, Nebîlerin Sonuncusu'dur. Kur'ân-ı Kerim, O'na indirilmiştir. O büyük şerefin (dünyanın sonuna kadar hükmedecek olan Son Şeriat Kitabı'nın) Sahibi, O'dur.

Herkes hem irşad hem de gayy yolunun varolduğu bir dünyada yaşamaktadır. Hergün irşad sahası daha ötelere ulaşan, Allah'ın Son Nebîsi, Peygamber Efendimiz (S.A.V)'dir. Ve âyet-i kerimede Peygamber Efendimiz (S.A.V), Allahû Tealâ'nın kendisini irşad konusunda daha ötelere ulaştırmasını dilemektedir.

 

18/KEHF-24

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Ancak Allah'ın dilemesiyle (yapacağım de). Ve unuttuğun zaman Rabbini zikret ve de ki: “Rabbimin beni (Allah'a) bundan daha yakın (daha üstün) bir irşad seviyesine ulaştırmasını umarım.”
Diyanet İşleri : Ancak, “Allah dilerse yapacağım” de. Unuttuğun zaman Rabbini an ve “Umarım Rabbim beni, bundan daha doğru olana ulaştırır” de.
Abdulbaki Gölpınarlı : Ancak Allah dilerse yaparım de ve birşeyi unutunca Rabbini an ve de ki: Umarım, Rabbim, beni bundan daha ziyade hayra ve doğruya yakın birşeye erdirir ve başarı verir bana.
Adem Uğur : Ancak Allah dilerse (yapacağım de). Unuttuğun zaman Allah'ı an ve "Umarım Rabbim beni, doğruya daha yakın olana eriştirir."de.
Ahmed Hulusi : Sadece "İnşâ Allâh = Allâh inşa ederse" kaydıyla demen, müstesna! Unuttuğunda Rabbini (hakikatin olan Esmâ mertebesini) zikret (hatırla)! Ve de ki: "Umarım Rabbim beni kurbunda (mâiyet sırrının yaşandığı Tecelli-i Sıfat mertebesi. {İnsan-ı Kâmil, Sıfatların tecellisi bahsi; Abdülkerîm Ciylî. A. H. }) olgunluğa erdirir. "
Ahmet Tekin : 'Ancak Allah’ın sünnetinin, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygunsa yapacağım' de. Unuttuğun vakit, mâsivayı kalbinden çıkardığın vakit, bir şeyi hatırlayamadığın zaman tesbih ile, tekbir ile, istiğfar ile Rabbini zikret, Rabbine şükret.
'Umarım Rabbim beni doğruya, bundan daha yakın olan bir bilgiye ulaştıracak aydınlatıcı bilgiler verecek' de.
Ahmet Varol : Ancak, 'Allah dilerse' (de). Unuttuğun zaman Rabbini an ve de ki: 'Umulur ki Rabbim beni bundan daha yakın bir başarıya iletir.'
Ali Bulaç : Ancak: "Allah dilerse" (inşallah yapacağım de). Unuttuğun zaman Rabbini zikret ve de ki: "Umulur ki, Rabbim beni bundan daha yakın bir başarıya yöneltip iletir."
Ali Fikri Yavuz : Ancak sözünü, Allah’ın dilemesine bağlıyarak (Allah dilerse yapacağım) söyle. (İnşaallah demeyi) unuttuğun zaman Allah’ı an ve şöyle de: “-Olur ki Rabbim, beni, bundan daha yakın bir zamanda dosdoğru bir muvaffakiyete ulaştırır.”
Bekir Sadak : (23-24) Herhangi bir sey icin, Allah'in dilemesi disinda: «Ben yarin onu yapacagim» deme. Unuttugun zaman Rabbini an ve soyle de: «Umulur ki, Rabbim beni dogruya daha yakin olana eristirir.»
Celal Yıldırım : (23-24) Hiçbir şey için «ben bunu mutlaka yarın yapacağım» deme ; ancak Allah dilerse yapacağım, de. Unuttuğun zaman Rabbini an ve de ki: Umulur ki Rabbim beni bundan daha yakın doğruya eriştirir.
Diyanet İşleri (eski) : (23-24) Herhangi bir şey için, Allah'ın dilemesi dışında: 'Ben yarın onu yapacağım' deme. Unuttuğun zaman Rabbini an ve şöyle de: 'Umulur ki, Rabbim beni doğruya daha yakın olana eriştirir.'
Diyanet Vakfi : (23-24) Allah'ın dilemesine bağlamadıkça (inşâallah demedikçe) hiçbir şey için «Bunu yarın yapacağım» deme. Bunu unuttuğun takdirde Allah'ı an ve: «Umarım Rabbim beni, doğruya bundan daha yakın olan bir yola iletir» de.
Edip Yüksel : Ancak, 'ALLAH dilerse (yapacağım),' diyerek Rabbini an. Unutursan, o zaman da, 'Belki Rabbim bir dahaki sefere beni daha iyiye ulaştırır,' de.
Elmalılı Hamdi Yazır : (23-24) Hiç bir şey hakkında da Allahın meşiyyetiyle takyid etmeden «ben bunu yarın muhakkak yaparım» deme ve unuttuğun vakıt Allahı zikret ve şöyle de: ola ki rabbım beni bundan daha yakın bir vakıtta dosdoğru bir muvaffakıyyete îysal buyur
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah'ın dilemesine bağlamaksızın. Unuttuğun zamanda Allah'ı an ve şöyle de: «Umarım ki, Rabbim beni bundan daha yakın bir zamanda dosdoğru bir başarıya eriştire!»
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ancak Allah dilerse (yapacağım de). Ve unuttuğun vakit Allah'ı an ve «Umarım Rabbim beni, doğruya daha yakın olana eriştirir.» de.
Fizilal-il Kuran : Bunun yerine, «Allah dilerse (inşaallah) yarın bu işi yapacağım» de. Böyle demeyi unuttuğunda ise Rabb'ini an ve «Umarım ki, beni şimdikinden daha çok doğruya yaklaştırır» de.
Gültekin Onan : Ancak: "Tanrı dilerse" [inşallah yapacağım de]. Unuttuğun zaman rabbini zikret ve de ki: "Umulur ki rabbim beni bundan daha yakın bir başarıya yöneltip iletir."
Hasan Basri Çantay : Meğer ki (özünü) Allahın dilemesi (ne bağlamış olasın). Unutduğun zaman Rabbini an ve (şöyle) de: «Umulur ki Rabbim beni bundan daha yakın bir hayra ve muvaffakiyyete erdirir».
Hayrat Neşriyat : (23-24) (Ey Habîbim!) Sakın hiçbir şey için, Allah’ın dilemesine bağlamadıkça(inşâallah demedikçe): 'Ben bunu yarın kesinlikle yapacak olanım' deme! (Bunu)unuttuğun zaman ise, Rabbini an ve: 'Umarım ki Rabbim, bundan (bu kıssadan, peygamberliğime delîl olan) daha yakın bir yola (daha nice delillere) beni eriştirir' de!
İbni Kesir : Meğer ki Allah dilemiş ola. Unuttuğun zaman da Rabbını an ve şöyle de: Umulur ki Rabbım; beni doğruya daha yakın olana eriştirir.
Muhammed Esed : (bunu) ancak "Eğer Allah dilerse" (sözcüğüyle birlikte söyle). Ve bunu unutursan (hatırladığın zaman) Rabbini anarak de ki: "Umarım ki Rabbim beni doğru olana bundan daha yakın olan bir bilgi ve duyarlık düzeyine eriştirir!"
Ömer Nasuhi Bilmen : (23-24) Ve bir şey hakkında, «Ben bunu elbette ki, yarın yapacağım,» deme. Ancak Allah Teâlâ dileyecek olursa (yapacağım)» de. Ve unuttuğun vakit Rabbini zikret ve de ki: «Umulur ki, Rabbim beni bundan daha yakın bir dosdoğru hayra (bir muvaffakiyete) eriştirir.»
Ömer Öngüt : Allah'ın dilemesine bağlamadıkça (inşaallah demedikçe). Bunu unuttuğun zaman Rabbini an ve: “Umarım ki Rabbim beni doğruya, bundan daha yakına eriştirir. ” de.
Şaban Piriş : “Allah dilerse..” de. Bunu unuttuğun zaman da Rabbini an ve Rabbim umulur ki beni doğruya en yakın olana eriştirir, de!
Suat Yıldırım : (23-24) Hiçbir konuda: Allah’ın dilemesine bağlamaksızın, "Ben yarın mutlaka şöyle şöyle yapacağım" deme! Bunu unuttuğun takdirde Allah’ı zikret ve: "Umarım ki Rabbim, doğru olma yönünden beni daha isabetli davranışa muvaffak kılar" de.
Süleyman Ateş : Ancak "Allâh dilerse (yapacağım)" (de). Unuttuğun zaman Rabbini an ve "Rabbimin beni bundan daha doğru bir bilgiye ulaştırcağını umarım" de.
Tefhim-ul Kuran : Ancak: «Allah dilerse» (yapacağım, de) . Unuttuğun zaman Rabbini zikret ve de ki: «Umulur ki, Rabbim beni bundan daha yakın bir başarıya yöneltip iletir.»
Ümit Şimşek : Ancak Allah'ın dilemesine bağlarsan müstesnadır. Unuttuğun zaman da Rabbini an ve 'Umarım, Rabbim beni bundan daha doğru bir yola iletir' de.
Yaşar Nuri Öztürk : "Allah dilerse" şeklinde söyleyebilirsin. Unuttuğunda, Rabbini an. Ve de: "Umarım ki Rabbim beni, bundan daha yakın bir zamanda başarıya/aydınlığa ulaştırır."
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 5.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109110

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
51.961