SECDE-3

Anasayfa » SECDE Suresi » SECDE-3
share on facebook  tweet  share on google  print  

SECDE-3

"SECDE Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<32/SECDE-3>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

أَمْ يَقُولُونَ افْتَرَاهُ بَلْ هُوَ الْحَقُّ مِن رَّبِّكَ لِتُنذِرَ قَوْمًا مَّا أَتَاهُم مِّن نَّذِيرٍ مِّن قَبْلِكَ لَعَلَّهُمْ يَهْتَدُونَ

Em yekûlûnefterâhu, bel huvel hakku min rabbike li tunzire kavmen mâ etâhum min nezîrin min kablike leallehum yehtedûn(yehtedûne).

Yoksa "O’nu uydurdu" mu diyorlar? Hayır! O, Rabbinden bir haktır. Senden önce kendilerine nezir (peygamber) gelmemiş olan kavmi uyarman içindir. Umulur ki böylece onlar, hidayete ererler. 
1. em : yoksa, veya
2. yekûlû : derler, diyorlar
3. ifterâ-hu : onu uydurdu
4. bel : hayır
5. huve : o
6. el hakku : haktır
7. min rabbi-ke : senin Rabbinden
8. li tunzire : uyarman için
9. kavmen : bir kavim
10. mâ etâ-hum : onlara gelmedi
11. min nezîrin : uyarıcı, nezir
12. min kablike : senden önce
13. lealle-hum : umulur ki, böylece onlar
14. yehtedûne : hidayete ererler

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Peygamber Efendimiz (S.A.V)'den sonra gelen peygamberlerden (nebîlerden) hiçbirisi Arap değillerdi. Genellikle yahudi kavminden olmakla beraber Semud kavminden de, ad kavminden de peygamber çıktığını söylüyor Allahû Tealâ. Burada nezir, peygamber istikametinde kullanılmıştır. Nezir bazen nebî mânâsında, bazen resûl mânâsında, bazen resûl olmamış olan ama uyarmakla görevli olan daha küçük topluluklarda vazifeli kılınan velîler mânâsında kullanılmıştır Kur'ân-ı Kerim'de.

Mulk Suresinin 8 ve 9. âyet-i kerimelerinde geçen nezir, bir resûlü ifade etmektedir:

67/MULK-8: Tekâdu temeyyezu minel gayz(gayzi), kullemâ ulkıye fîhâ fevcun seelehum hazenetuhâ e lem ye’tikum nezîr(nezîrun).

(Cehennem) nerede ise öfkesinden çatlayacak gibi olur. Oraya herbir grup atılışında onun (cehennemin) bekçileri onlara: “Size nezir (uyarıcı) gelmedi mi?” diye sordu.

67/MULK-9: Kâlû belâ kad câenâ nezîrun fe kezzebnâ ve kulnâ mâ nezzelallâhu min şey'in entum illâ fî dalâlin kebîr(kebîrin).

Onlar (cehenneme atılanlar) dediler ki: “Evet, bize nezir gelmişti. Fakat biz onu yalanladık ve Allah hiçbir şey indirmemiştir, siz ancak büyük bir dalâlet içindesiniz, dedik.”

Allahû Tealâ her karyeye nezir göndereceğine göre bunlar resûl olamazlar. Nezirin oradaki mânâsı, o karyeye, köye göndereceği mürşid hüviyetindedir. Ama peygamber de resûl de mürşid de bir nezirdir. Nezir, uyarıcı demektir. Allah resûllerini âmenû olanları müjdelesinler, diğerlerini uyarsınlar diye gönderir.

 

32/SECDE-3

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Yoksa "O'nu uydurdu" mu diyorlar? Hayır! O, Rabbinden bir haktır. Senden önce kendilerine nezir (peygamber) gelmemiş olan kavmi uyarman içindir. Umulur ki böylece onlar, hidayete ererler.
Diyanet İşleri : Yoksa “Onu Muhammed uydurdu” mu diyorlar? Hayır o, kendilerine senden önce hiçbir uyarıcı gelmemiş olan bir kavmi uyarman için, doğru yolu bulsunlar diye Rabbin tarafından indirilmiş gerçektir.
Abdulbaki Gölpınarlı : Yoksa, bunu o mu uyduruyor diyorlar? Hayır, o, gerçektir Rabbinden, senden önce, kendilerine bir korkutucu gelmemiş olan topluluğu, doğru yolu bulsunlar diye korkutman için indirilmiştir.
Adem Uğur : Onu Peygamber kendisi uydurdu diyorlar öyle mi? Hayır! O, senden önce kendilerine hiçbir uyarıcı (peygamber) gelmemiş bir kavmi uyarman için -doğru yolu bulalar diye- Rabbinden gönderilen hak (kitap)tır.
Ahmed Hulusi : Yoksa "Onu uydurdu" mu diyorlar! Asla! O, senden önce kendilerine bir uyarıcı gelmemiş toplumu uyarman için Rabbinden (olan) Hak'tır. . . Umulur ki (değerlendirip) hakikate ererler.
Ahmet Tekin : Yoksa onu:
'Muhammed uydurdu' mu, diyorlar. Hayır! O, senden önce kendilerine sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatan birçok uyarıcılar gelmiş toplumları senin de uyarman için, Rabbin tarafından gönderilen gerekçeli, hikmete dayalı, toplumda hakça düzeni gerçekleştirecek hak bir kitaptır. Ola ki, onların doğru yolu tercih etmelerine vesile olur.
Ahmet Varol : Yoksa: 'Onu kendisi uydurdu' mu diyorlar? Hayır o, senden önce kendilerine hiçbir uyarıcı gelmemiş olan bir kavmi uyarman için Rabbinden (gelen) haktır. Umulur ki doğru yola ererler.
Ali Bulaç : Yoksa onlar: "Bunu uydurdu" mu diyorlar? Hayır; o, Rabbinden olan bir haktır; senden önce kendilerine bir uyarıcı gelmemiş bir kavmi uyarman için (onu sana indirdik). Umulur ki hidayet bulurlar.
Ali Fikri Yavuz : Yoksa (kâfirler Hz. Peygamber s.a.s. için) onu uydurdu mu diyorlar? Hayır, O Kur’an hakdır, Rabbindendir (Cebrâil onu sana indirmiştir. Onu sana indirdik ki), Kendilerine senden önce bir korkutucu peygamber gelmemiş olan bir kavmi (azab ile) korkutasın. Olur ki, onlar hidayeti kabul ederler.
Bekir Sadak : «Onu peygamberin kendisi uydurdu» diyorlar, oyle mi? Hayir; O, senden once peygamber gonderilmemis olan bir milleti uyarman icin sana Rabbinden gelen bir gercektir. Belki artik dogru yolu bulurlar.
Celal Yıldırım : Yoksa O'nu (Peygamber) uydurdu mu diyorlar?! Hayır, senden önce kendilerine bir uyarıcı gelmeyen bir milleti uyarman için O, Rabbından (indirilen) hakkın (gerçeğin ve doğru yolun) kendisidir. Ola ki doğru yolu bulurlar.
Diyanet İşleri (eski) : 'Onu peygamberin kendisi uydurdu' diyorlar, öyle mi? Hayır; O, senden önce peygamber gönderilmemiş olan bir milleti uyarman için sana Rabbinden gelen bir gerçektir. Belki artık doğru yolu bulurlar.
Diyanet Vakfi : «Onu Peygamber kendisi uydurdu» diyorlar öyle mi? Hayır! O, senden önce kendilerine hiçbir uyarıcı (peygamber) gelmemiş bir kavmi uyarman için -doğru yolu bulalar diye- Rabbinden gönderilen hak (Kitap)tır.
Edip Yüksel : 'Onu uydurdu' mu diyorlar? Halbuki bu, senden önce kendilerine bir uyarıcı ulaşmamış bir toplumu, belki yola gelirler diye uyarman için Rabbinden gelen bir gerçektir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Yoksa onu uydurdu mu diyorlar? Hayır, haktır o, rabbındandır, kendilerine senden önce kocundurucu Peygamber gelmemiş olan bir kavmi kocundurasın diye gerek ki hidayeti kabul edeler
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Yoksa: «Onu uydurdu» mu diyorlar? Hayır, o, senden önce kendilerine bir gocundurucu (uyarıcı) peygamber gelmemiş olan bir kavmi gocundurasın (uyarasın) diye, Rabbin tarafından gelen bir gerçektir, gerek ki hidayeti kabul ederler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Yoksa onu (Muhammed) uydurdu mu diyorlar? Hayır, o senden önce kendilerine bir uyarıcı gelmemiş olan bir kavmi korkutman için, Rabbin tarafından gelen bir haktır. Gerek ki, hidayeti kabul ederler.
Fizilal-il Kuran : Yoksa «onu peygamber uydurdu mu» diyorlar? Hayır, O senden önce bir peygamber gönderilmemiş olan kavmi uyarması için sana Rabb'inden gelen bir gerçektir. Umulur ki, doğru yolu bulurlar.
Gültekin Onan : Yoksa onlar: "Bunu uydurdu" mu diyorlar? Hayır; o, rabbinden olan bir haktır; senden önce kendilerine bir uyarıcı gelmemiş bir kavmi uyarman için (onu sana indirdik). Umulur ki hidayet bulurlar.
Hasan Basri Çantay : Yoksa o, bunu kendiliğinden mi uydurdu diyorlar? Hayır, o Rabbinden (gelen bir) hakdır. (Biz onu) senden evvel kendilerine inzâr edici hiçbir (peygamber) gelmemiş olan bir kavme, (tutdukları yolun) korkunç aakıbetlerini haber vermen için (indirdik). Olur ki onlar hidâyeti kabul ederler.
Hayrat Neşriyat : Yoksa: 'Onu (Muhammed kendisi) uydurdu' mu diyorlar? Hayır! O, senden önce kendilerine hiçbir korkutucu gelmemiş olan bir kavmi (Allah’ın azâbı ile) korkutman için, Rabbinden (sana indirilen) haktır. Tâ ki onlar hidâyete ersinler.
İbni Kesir : Yoksa; O, bunu kendiliğinden uydurdu mu diyorlar; Hayır, o haktır, Rabbındandır. Ve senden evvel kendilerine uyarıcı gelmemiş olan bir kavme korkunç akıbetlerini haber vermen içindir. Belki hidayeti bulurlar.
Muhammed Esed : Ama onlar, (o hakkı inkar edenler,) "Onu (Muhammed) uydurdu!" diyorlar. Asla! O, Rabbinden gelen bir hakikat olup senden önce hiçbir uyarıcı ile karşılaşmamış olan (bu) halkı doğru yola gelsinler diye uyarabilmen içindir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Yoksa, «O'nu uydurdu,» mu diyorlar? Hayır. O, Hak'tır, Rabbindendir. Bir kavmi korkutasın ki, senden evvel kendilerine korkutur bir zât gelmiş değildir. Gerektir ki, onlar ihtida ediversinler.
Ömer Öngüt : Yoksa: “Onu peygamber kendisi uydurdu. ” mu diyorlar? Hayır! O, senden önce peygamber gönderilmemiş bir kavmi uyarman için sana Rabbinden gelen bir gerçektir. Umulur ki doğru yolu bulurlar.
Şaban Piriş : Yoksa “Onu uydurdu” mu diyorlar? Hayır, O, senden önce kendilerine bir uyarıcı gelmemiş olan bir toplumu, belki doğru yola gelirler diye uyarman için Rabbi’nden gelen gerçektir
Suat Yıldırım : Yoksa: "Onu uydurdu" mu diyorlar? Bilakis, o gerçeğin ta kendisidir. Senden önce kendilerini uyaran hiçbir peygamber gelmemiş olan bir toplumu, doğru yolu bulmaları ümidiyle uyarman için Rabb’in tarafından gönderilmiştir.
Süleyman Ateş : Yoksa "Onu uydurdu" mu diyorlar? Hayır, o senden önce kendilerine hiçbir uyarıcı gelmemiş olan bir kavmi, doğru yola gelirler umuduyla uyarman için Rabbin tarafından (sana indirilen) gerçektir.
Tefhim-ul Kuran : Yoksa onlar: «Bunu uydurdu» mu diyorlar? Hayır, o, Rabbinden olan bir haktır; senden önce kendilerine bir uyarıcı, korkutucu gelmemiş olan bir kavmi uyarıp korkutman için (onu sana indirdik). Umulur ki hidayet bulurlar.
Ümit Şimşek : Yoksa 'Onu kendisi uydurmuş' mu diyorlar? Doğrusu, bu Rabbinden gelen hakkın tâ kendisidir ki, senden önce kendilerine uyarıcı gelmemiş bir kavmi uyarman için gönderilmiştir-umulur ki, böylece doğru yolu bulurlar.
Yaşar Nuri Öztürk : Yoksa "Onu uydurdu" mu diyorlar? Hayır, haktır o; senin Rabbindendir; senden önce kendilerine hiçbir uyarıcı gelmemiş bir toplumu uyarman içindir. Umulur ki, doğruya ve güzele kılavuzlanırlar.

 

 

 

Kaynak : SECDE-3
Tür : Diğer Tarih : 7.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 2930

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
15.503