AHZÂB-7

Anasayfa » AHZÂB Suresi » AHZÂB-7
share on facebook  tweet  share on google  print  

AHZÂB-7

"AHZÂB Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<33/AHZÂB-7>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَإِذْ أَخَذْنَا مِنَ النَّبِيِّينَ مِيثَاقَهُمْ وَمِنكَ وَمِن نُّوحٍ وَإِبْرَاهِيمَ وَمُوسَى وَعِيسَى ابْنِ مَرْيَمَ وَأَخَذْنَا مِنْهُم مِّيثَاقًا غَلِيظًا

Ve iz ehaznâ minen nebîyyîne mîsâkahum ve minke ve min nûhın ve ibrâhîme ve mûsâ ve îsâbni meryeme ve ehaznâ minhum mîsâkan galîzâ(galîzan).

O zaman ki; Biz, nebîlerden onların misaklerini almıştık. Ve senden ve Hz. Nuh’tan ve Hz. İbrâhîm’den ve Hz. Musa’dan ve Meryemoğlu Hz. İsa’dan ve onlardan ağır bir misak aldık. 
1. ve iz : ve o zaman olmuştu
2. ehaznâ : aldık, ahzettik
3. min : den
4. en nebiyyîne : nebîler
5. mîsâka-hum : onların misakleri
6. ve min-ke : ve senden
7. ve min nûhın : ve Nuh (A.S)'dan
8. ve ibrâhîme : ve İbrâhîm
9. ve mûsâ : ve Musa
10. ve îsebni meryeme : ve Meryemoğlu İsa
11. ve ehaznâ : ve aldık
12. min-hum : onlardan
13. mîsâkan : misak
14. galîzen : sağlam, ağır, çok kuvvetli

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Al-i İmran 81'de geleceği bildirilen Resûl'ün Hz. Muhammed (S.A.V) olduğu iddia edilmektedir. Allah bu âyette Nebîlere hitap ediyor ve bu Nebîlerden sonra, bir Nebînin değil, bir Resûlün geleceğini söylüyor.

Bu âyet-i kerime Al-i İmran-81 ile çok yakın bir ilişki içerisindedir:

3/ÂLİ İMRÂN-81: Ve iz ehazallâhu mîsâkan nebiyyîne lemâ âteytukum min kitâbin ve hikmetin summe câekum resûlun musaddikun limâ meakum le tu’minunne bihî ve le tensurunneh(tensurunnehu), kâle e akrartum ve ehaztum alâ zâlikum ısrî, kâlû akrarnâ, kâle feşhedû ve ene meakum mineş şâhidîn(şâhidîne).

Ve Allah, nebilerden, "Size kitap ve hikmet verdim. Sonra size, beraberinizde olanı (Allah'ın size verdiği kitapları) tasdik eden bir Resûl geldiği zaman, ona mutlaka îmân edeceksiniz ve ona mutlaka yardım edeceksiniz" diye misak aldığı zaman, "İkrar ettiniz mi (kabul ettiniz mi?) ve bu ağır (ahdimi) üzerinize aldınız mı?" diye buyurdu. (Onlar da): "İkrar ettik (kabul ettik)" dediler. (Allahû Teâlâ): "Öyleyse şahit olun ve Ben sizinle beraber şahitlerdenim." buyurdu.

Peygamber Efendimiz (S.A.V) herşeyden evvel bir Nebî'dir ve Al-i İmran 81'deki diğer nebîlerin arasında mevcut olduğu bu âyet-i kerimede ispat edilmiştir:

"Nebîlerden misak aldığımız zaman Senden de almıştık." (Sen de o nebîlerin arasındaydın.)

O resûlün, Peygamber Efendimiz (S.A.V)'den sonra gelecek bir resûl olduğu bu âyet-i kerimeye göre kesindir.

Hz. Nuh, Hz. İbrâhîm, Hz. Musa, Hz. İsa ve Peygamber Efendimiz (S.A.V), ulûl'azm nebîler'dir. Aynı isimler Şura-13'te de geçiyor:

42/ŞÛRÂ-13: Şerea lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrekû fîh(fîhi), kebure alel muşrikîne mâ ted’ûhum ileyh(ileyhi), allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu).

(Allah) dînde, onunla Hz. Nuh'a vasiyet ettiği (farz kıldığı) şeyi (şeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fırkalara ayrılmayın.” diye Hz. İbrâhîm'e, Hz. Musa'ya ve Hz. İsa'ya vasiyet ettiğimiz şeyi Sana da vahyederek, size de şeriat kıldı. Senin onları, kendisine çağırdığın şey (Allah'a ulaşmayı dileme) müşriklere zor geldi. Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O'na yöneleni, Kendisine ulaştırır (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır).

Anlaşılıyor ki bütün peygamberlere Allahû Tealâ'nın verdiği şeriat aynı şeriattir.

Bugün dünya üzerinde 3 kitaplı dîn görünüyor. Yahudiler, müslümanlar ve hristiyanların üçünde de bu peygamberlerin yaşadığı devirlerde hiçbir farklılık yoktu. Hepsi 7 safha ve 4 teslimi yaşayan aynı dînlerdi. Hz. Musa da Hz. İsa da Peygamber Efendimiz (S.A.V) de üzerlerine kendi kitaplarında farz kılınan aynı dîni yaşadılar.

Önce yahudilerin sonra hristiyanların dîni aslî unsurlardan koptu. Peygamber Efendimiz (S.A.V)'e kadar yahudilerde de hristiyanlarda da toplumun büyük kısmında, artık Allah'ın 7 safha ve 4 teslimden oluşan temel kaideleri hepsinde farz kılınmasına rağmen yerine getirilmiyordu. Ve Peygamber Efendimiz (S.A.V) ile birlikte yeniden aynı dînin esasları kondu.

İslâm dîni kâinatın ezelî dînidir, hiç değişmemiştir. Ama şeytan insanlara İslâm'ı da unutturmuştur. Dolayısıyla insanları cennet ve dünya saadetine ulaştıracak olan bütün hükümler bütün kitaplarda mevcut olmasına rağmen bugün unutulmuştur.

 

33/AHZÂB-7

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : O zaman ki; Biz, nebîlerden onların misaklerini almıştık. Ve senden ve Hz. Nuh'tan ve Hz. İbrâhîm'den ve Hz. Musa'dan ve Meryemoğlu Hz. İsa'dan ve onlardan ağır bir misak aldık.
Diyanet İşleri : Hani biz peygamberlerden sağlam söz almıştık. Senden, Nûh’tan, İbrahim, Mûsâ ve Meryem oğlu İsa’dan da. Evet biz, onlardan sapa sağlam bir söz almıştık.
Abdulbaki Gölpınarlı : An o zamanı ki biz, peygamberlerden kesin söz almıştık ve senden ve Nûh'tan ve İbrâhim'den ve Mûsâ'dan ve Meryemoğlu İsâ'dan da ve biz, onlardan pek sağlam ve kesin söz almıştık.
Adem Uğur : Hani biz peygamberlerden söz almıştık; senden, Nuh'tan, İbrahim'den, Musa'dan ve Meryem oğlu İsa'dan da. (Evet) biz onlardan pek sağlam bir söz aldık.
Ahmed Hulusi : Hani biz Nebilerden taahhüt almıştık; senden, Nuh, İbrahim, Musa ve Meryemoğlu İsa'dan da. . . Onlardan (bu âyette bahsedilen Nebilerden) ağır bir taahhüt aldık.
Ahmet Tekin : Bizim peygamberlerden, menfaat beklemeden, korkusuzca, vahyedilen kitabı ve dini tebliğ edeceklerine dair kesin sözler taahhütler aldığımızı insanlara hatırlat; senden, Nuh’tan, İbrâhim’den, Mûsâ’dan, Meryem’in oğlu Îsâ’dan. Evet, biz onlardan pek ağır sorumluluk gerektiren sözler aldık.
Ahmet Varol : Hani biz peygamberlerden kesin söz almıştık; senden de, Nuh'tan da, İbrahim'den de, Musa'dan da, Meryem oğlu İsa'dan da. Onlardan sağlam bir söz almıştık.
Ali Bulaç : Hani biz peygamberlerden kesin sözlerini almıştık; senden, Nuh'tan, İbrahim'den, Musa'dan ve Meryem oğlu İsa'dan. Biz onlardan sapasağlam bir söz almıştık.
Ali Fikri Yavuz : (Ey Rasûlüm), hatırla ki bir vakit peygamberlerden (elçiliklerini tebliğe ve hak dine davet edeceklerine dair) söz almıştık; senden de, Nûh’dan da, İbrahîm’den de, Mûsa’dan da, Meryem oğlu İsa’dan da... Onlardan sağlam, (yeminli) bir söz aldık.
Bekir Sadak : Peygamberlerden soz almistik. Senden, Nuh'dan, Ibrahim'den, Musa'dan, Meryem oglu Isa'dan saglam bir soz almisizdir.
Celal Yıldırım : Hani bir vakit peygamberlerden kesin anlamda anda dayalı söz almıştık; senden, Nuh'tan, İbrâhim' den, Musa'dan ve Meryem oğlu İsâ' dan da, evet bunlardan sağlam-kesin söz almıştık.
Diyanet İşleri (eski) : Peygamberlerden söz almıştık. Senden, Nuh'dan, İbrahim'den, Musa'dan, Meryem oğlu İsa'dan sağlam bir söz almışızdır.
Diyanet Vakfi : Hani biz peygamberlerden söz almıştık; senden, Nuh'tan, İbrahim'den, Musa'dan ve Meryem oğlu İsa'dan da. (Evet) biz onlardan pek sağlam bir söz aldık.
Edip Yüksel : Nebilerden (peygamberlerden) misak (söz) almıştık. Senden, Nuh'dan, İbrahim'den, Musa'dan ve Meryem oğlu İsa'dan... Onlardan sapasağlam bir söz almıştık.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve unutma o Peygamberlerden mîsaklarını aldığımız vakti, hele senden ve Nûh ve İbrahim ve Musâ ve Isâ ibni Meryemden ki onlardan ağır bir mîsak aldık
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Unutma o peygamberlerden kesin sözlerini aldığımız vakti! Hele senden, Nuh, İbrahim, Musa, Meryem oğlu İsa'dan ki, onlardan ağır bir söz aldık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Unutma o peygamberlerden mîsaklarını (kesin sözlerini) aldığımız vakti! Hele senden, Nuh, İbrahim, Musa ve Meryemoğlu İsa'dan ki onlardan ağır bir mîsak (sağlam bir söz) aldık.
Fizilal-il Kuran : Hani «biz Peygamberlerden söz almıştık, senden, Nuh'tan, İbrahim'den, Musa'dan ve Meryem oğlu İsa'dan, pek sağlam bir söz aldık.»
Gültekin Onan : Hani biz peygamberlerden kesin sözlerini almıştık; senden, Nuh'tan, İbrahim'den, Musa'dan ve Meryem oğlu İsa'dan. Biz onlardan sapasağlam bir söz almıştık.
Hasan Basri Çantay : Hatırla o zaman» ki biz peygamberlerden mîsaklarını almışdık. Senden de, Nuuhdan da, İbrâhîmden de, Musa ile Meryemin oğlu İsâdan da. (Evet) biz onlardan (öyle) sapasağlam bir mîsaak aldık.
Hayrat Neşriyat : Hani (tebliğ vazîfelerini yerine getirmeleri için) o peygamberlerden de sağlam sözlerini almıştık; senden de ve Nûh, İbrâhîm, Mûsâ ve Meryemoğlu Îsâ’dan da. Ve onlardan pek sağlam bir söz aldık.
İbni Kesir : Hani Biz; peygamberlerden söz almıştık. Senden de, Nuh'tan da, İbrahim' den de, Musa'dan da, Meryem Oğlu İsa'dan da. Ve onlardan ağır bir misak almıştık.
Muhammed Esed : Ve bir zaman Biz bütün peygamberlerden sağlam taahhütler almıştık. Senden, (ey Muhammed,) ve Nuh'dan, İbrahim'den, Musa'dan ve Meryem oğlu İsa'dan. Onların (hepsinden) güçlü, sağlam bir taahhüt aldık,
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve yâd et ki, Biz peygamberlerden misâklarını almıştık ve senden ve Nûh'tan ve İbrahim'den ve Mûsa ile Meryem'in oğlu İsâ'dan da (misâk almıştık) ve onlardan pek mühim bir misâk (ahd ü peyman) almış olduk.
Ömer Öngüt : Hatırla o zamanı ki, biz peygamberlerden kesin söz almıştık. Resulüm! Senden de, Nuh'dan da, İbrahim'den de, Musa'dan da, Meryem oğlu İsa'dan da pek sağlam bir söz aldık.
Şaban Piriş : Peygamberlerden söz almıştık. Senden, Nuh’tan, İbrahim’den, Musa’dan ve Meryemoğlu İsa’dan... Onlardan büyük bir söz almıştık.
Suat Yıldırım : (7-8) Bir vakit, Biz peygamberlerden, kuvvetli bir söz almıştık. Senden, Nuh’tan, İbrâhim’den, Mûsâ’dan ve Meryem’in oğlu Îsa’dan. Evet onlardan pek sağlam söz almıştık ki vakti gelince O, sadıklara sözlerine bağlılıklarını sorsun. Kâfirlere ise gayet acı bir azap hazırladı.
Süleyman Ateş : Biz peygamberlerden, (verdiğimiz elçilik görevini yapmak ve hak dine da'vet etmek hususunda) kuvvetle ahidlerini almıştık, senden, Nûh'dan, İbrâhim'den, Mûsâ'dan ve Meryem oğlu Îsâ'dan, (evet) onlardan sapasağlam söz almıştık.
Tefhim-ul Kuran : Hani biz peygamberlerden kesin sözlerini almıştık; senden, Nuh'tan, İbrahim'den, Musa'dan ve Meryem oğlu İsa'dan. Biz onlardan sapasağlam bir söz almıştık.
Ümit Şimşek : Biz vaktiyle peygamberlerden söz almıştık-senden, Nuh'tan, İbrahim'den, Musa'dan, Meryem oğlu İsa'dan. Onların hepsinden sağlam bir söz aldık.
Yaşar Nuri Öztürk : Biz, peygamberlerden mîsaklarını almıştık. Senden de mîsak aldık. Nûh'tan, İbrahim'den, Mûsa'dan, Meryem oğlu İsa'dan, bunların hepsinden kuvvetli bir sözleşmeyle mîsak aldık;

 

Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 7.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 7273

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
71.755