<<<<<34/SEBE-37>>>>>
Bismillâhirrahmânirrahîm
وَمَا أَمْوَالُكُمْ وَلَا أَوْلَادُكُم بِالَّتِي تُقَرِّبُكُمْ عِندَنَا زُلْفَى إِلَّا مَنْ آمَنَ وَعَمِلَ صَالِحًا فَأُوْلَئِكَ لَهُمْ جَزَاء الضِّعْفِ بِمَا عَمِلُوا وَهُمْ فِي الْغُرُفَاتِ آمِنُونَ
Ve mâ emvâlukum ve lâ evlâdukum billetî tukarribukum indenâ zulfâ illâ men âmene ve amile sâlihan fe ulâike lehum cezâud dı’fi bimâ amilû ve hum fîl gurufâti âminûn(âminûne).
AÇIKLAMA Bismillâhirrahmânirrahîm
O zamanlar evlâdın çok olması insanları kıymetli kılarmış. Çocuklarının sayısıyla yarışırlarmış. Ve de çocuğu fazla olanlar, arazisi fazla olanlar, mülkü fazla olanlar, ötekilere afur tafur ederlermiş. Allahû Tealâ için böyle bir şey geçerli değildir, Allah'ın katında kıymetli olanlar âmenû olan ve salih amel yapanlardır.Burada 1. kademeden, 7. kademedeki son âmenû oluşa kadar hepsi anlatılmaktadır. Salih amel, 3. safhadan başlayan 7. safhanın sonuna kadar giden bir nefs tezkiyesi ve tasfiyesidir. Tasfiyeden sonra da 19 kademe nefsin kalbinin müzeyyen olmasıdır.Salih amel demek nefsi ıslâh edici amel demektir. Nefs tezkiyesi, zikir yoluyla yapılan nefsin yarıdan fazla arınmasıdır. Zikrin yani Allah kelimesinin "Allah, Allah, Allah, Allah" diye tekrarının oluşturduğu şifre Allah'ın katından rahmet, fazl ve salâvât isimli nurları getirir. Kişinin kalbine ulaşan bu nurlar, Allah'ın göğüsten yardığı yarıktan geçerek kalbe ulaşırlar ve nefsin kalbinin içine girerler. Nefsin kalbindeki îmân kelimesinin etrafında bu rahmet, fazl ve salâvâttan fazıllar toplanmaya başlar. Toplandıkça nefsin afetleri kapı dışarı edilmiş olur. Çünkü sağlam bir zeminde, îmân kelimesinin etrafında toplanmışlardır ve dağılmaları da mümkün değildir. Ve nefsin kalbi giderek fazıllar tarafından işgal edilir. Nefsin kalbi %98 fazl ve %2 rahmet olmak üzere tamamen Allah'ın nurlarıyla dolarsa o nefs, tezkiyeden sonra tasfiye de oldu demektir. Ama bu da yetmez. Daha 19 kademe nefsin kalbinin müzeyyen olması gerekir. O zaman hepsi nefsin kalbinin tamamen nurlarla dolması ile gerçekleşen ulûl'elbab, ihlâs ve salâh makamlarına ulaşılır. Allahû Tealâ bu makamların sırayla herbiri daha çok mükâfatı gerektirdiği için "İşte onlar için amelleri sebebiyle kat kat mükâfat vardır." diyor. Ve yüksek makamlar (ulûl'elbab makamı, ihlâs makamı, salâh makamı) onlar içindir.
34/SEBE-37
1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54
Sure Adına Göre Sırala