YÂSÎN-51

Anasayfa » YÂSÎN Suresi » YÂSÎN-51
share on facebook  tweet  share on google  print  

YÂSÎN-51

"YÂSÎN Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<36/YÂSÎN-51>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَنُفِخَ فِي الصُّورِ فَإِذَا هُم مِّنَ الْأَجْدَاثِ إِلَى رَبِّهِمْ يَنسِلُونَ

Ve nufiha fîs sûri fe izâ hum minel ecdâsi ilâ rabbihim yensilûn(yensilûne).

Ve sur’a üfürülmüştür. İşte o zaman onlar, mezarlarından Rab’lerine koşarlar (uçarlar, yükselirler). 
1. ve nufiha : ve üfürüldü
2. fî es sûri : sur'a
3. fe : o zaman
4. izâ : olduğu zaman
5. hum : onlar
6. min el ecdâsi : kabirlerden
7. ilâ rabbi-him : Rab'lerine
8. yensilûne : koşarlar

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Allahû Tealâ, kıyâmet gününden bahsetmektedir. Sur'a 1. kere üfürüldüğünde mezarlarından Rab'lerine koşarlar yani uçarlar, yükselirler. Arz üzerindeki bir koşma onları Rab'lerine ulaştırmaz, uçarak yükselmeleri lâzımdır.

Kıyâmet günü Allahû Tealâ'nın bütün gezegenlerini birbirinden ayıran ve kâinatı büyüten kinetik enerjisi sona erer. Kâinatın büyümesi durur. Ama oradaki enerji bitimi sebebiyle, hünnes ve künnes kanunları çalışmaz olur. Bu sebeple Ay, Dünya ile birleşir. Dünya, Güneş ile birleşir. Zaman durduktan sonra geriye döner. Bu geriye dönüşün tabii sonucu olarak da denge bozulduğu için Güneş'in Dünya'yı, Dünya'nın da Ay'ı çekmesi söz konusudur. Sonra güneş sistemleri'nin, sonra galaksilerin birbirini çekmesi söz konusudur. Böylece bütün kâinat bir noktaya doğru küçülür. Zaman başlangıçta nasıl bir noktadan ayrılan bütün parçacıkların hareketiyle başlamışsa tekrar aynı noktaya kâinatın geri dönmesi, zamanın geriye doğru gitmesini ifade eder. Hayat olan gezegenlerdeki bütün insanlar, zaman kendi yaşadıkları, doğdukları güne geri döndüğünde hayatta olurlar. Mezarlarından çıkmış olurlar ve yerçekimi kuvveti bulunmadığı için bulundukları noktada yerçekiminin mevcut olduğu tek yere; Mahşer Meydanı'na doğru yükselirler.

36/YÂSÎN-51

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Ve sur'a üfürülmüştür. İşte o zaman onlar, mezarlarından Rab'lerine koşarlar (uçarlar, yükselirler).
Diyanet İşleri : Sûra üfürülür. Bir de bakarsın, kabirlerden çıkmış, Rablerine doğru akın akın gitmektedirler.
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve Sûr üfürülmüştür de o anda kabirlerinden çıkıp Rablerinin tapısına koşuyorlar.
Adem Uğur : Nihayet Sûr'a üfürülecek. Bir de bakarsın ki onlar kabirlerinden kalkıp koşarak Rablerine giderler.
Ahmed Hulusi : Sur'a nefholunmuştur! Bir de bakarsın ki onlar kabirleri hükmünde olan bedenlerinden çıkmış, Rablerine (hakikatlerini fark etme aşamasına) koşuyorlar!
Ahmet Tekin : Nihayet sûra üfürülecek. Bir de bakarsın ki, onlar kabirlerinden kalkıp koşarak Rablerinin huzuruna giderler.
Ahmet Varol : Sur'a üflenmiştir. Artık onlar kabirlerinden Rablerine doğru koşup giderler.
Ali Bulaç : Sur'a üfürülmüştür; böylece onlar kabirlerinden (diriltilip) Rablerine doğru (dalgalar halinde) süzülüp giderler.
Ali Fikri Yavuz : (Bir de ikinci defa) Sûr’a üfürülmüştür. Ne baksınlar, kabirlerden Rablerine doğru akın ediyorlar!
Bekir Sadak : Sura uflenince, kabirlerinden Rablerine kosarak cikarlar.
Celal Yıldırım : Sûr'a üfrülünce bir de bakarsın kabirlerinden çıkıp Rablarına doğru akın akın koşarlar.
Diyanet İşleri (eski) : Sura üflenince, kabirlerinden Rablerine koşarak çıkarlar.
Diyanet Vakfi : Nihayet Sûr'a üfürülecek. Bir de bakarsın ki onlar kabirlerinden kalkıp koşarak Rablerine giderler.
Edip Yüksel : Boruya üflenince, onlar mezarlarından kalkıp Rab'lerine koşacaklar.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bir de sur üfürülmüştür ne baksınlar kabirlerinden rablarına doğru akın ediyorlardır
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sur üfrülmüştür, bir de ne baksınlar kabirlerinden Rablerine doğru akın ediyorlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Sûr'a üfürülmüştür, bir de ne baksınlar kabirlerinden Rablerine doğru akın ediyorlar.
Fizilal-il Kuran : Sur'a üflenince, kâbirlerinden Rabb'lerine koşarak çıkarlar.
Gültekin Onan : Sur'a üfürülmüştür; böylece onlar kabirlerinden (diriltilip) rablerine doğru (dalgalar halinde) süzülüp giderler.
Hasan Basri Çantay : «Suur» a üfürülmüşdür. Artık bakarsın ki onlar kabirlerinden (kalkıp) Rablerine doğru koşup gidiyorlar.
Hayrat Neşriyat : Ve sûra (ikinci def'a) üfürülmüştür de bakarsın ki onlar kabirlerinden (kalkıp)Rablerine koşuyorlar!
İbni Kesir : Sur'a üflendi. Bir de bakarsınız ki onlar kabirlerinden koşarak Rabblarına doğru çıkmaktadırlar.
Muhammed Esed : Ve (sonra yeniden diriliş) suru üflenecek; işte o zaman tümü kabirlerinden çıkarak Rablerine doğru koşacaklar!
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve Sûr'a üfürülmüş (olacak)dır. Artık onlar o zaman kabirlerinden (kalkıp) Rablerine doğru sür'atle yürümekte bulunurlar.
Ömer Öngüt : Sur'a üflenince, kabirlerinden kalkıp Rablerine doğru akın ederler.
Şaban Piriş : Sur’a üflenince, kabirlerinden kaldırılıp, Rab’lerinin huzurunda sıralanacaklardır.
Suat Yıldırım : Sura üflendi, "Kalk!" borusu çaldı!.. İşte mezarlarından kalkıp, Rab’lerinin huzurunda duruşmaya koşuyorlar...
Süleyman Ateş : Sûr'a üflendi. İşte onlar kabirlerden Rablerine koşuyorlar.
Tefhim-ul Kuran : Sûr'a üfürülmüştür; böylece onlar kabirlerinden (diriltilip) Rablerine doğru (dalgalar halinde) süzülüp giderler.
Ümit Şimşek : Ve sûra üfürülür. O anda onlar kabirlerinden çıkmış, Rablerine doğru koşmaktadırlar.
Yaşar Nuri Öztürk : Sûra üfürülmüştür! Bak, işte kabirlerden, Rablerine doğru akın akın gidiyorlar.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 7.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 8283

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
44.350