YÂSÎN-35

Anasayfa » YÂSÎN Suresi » YÂSÎN-35
share on facebook  tweet  share on google  print  

YÂSÎN-35

"YÂSÎN Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<36/YÂSÎN-35>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

لِيَأْكُلُوا مِن ثَمَرِهِ وَمَا عَمِلَتْهُ أَيْدِيهِمْ أَفَلَا يَشْكُرُونَ

Li ye’kulû min semerihî ve mâ âmilethu eydîhim, e fe lâ yeşkurûn(yeşkurûne).

Onun ürünlerinden (meyvelerinden) ve elleriyle yaptıklarından yesinler diye. Hâlâ şükretmezler mi? 
1. li ye'kulû : yesinler
2. min semeri-hi : onun ürününden, meyvesinden
3. ve mâ : ve şey
4. âmilet-hu : onu yaptılar
5. eydî-him : (onların) elleri
6. e : mı
7. fe : o halde, hâlâ
8. lâ yeşkurûne : şükretmiyorlar, şükretmezler

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

İnsanlar, Allahû Tealâ'nın çıkardığı suyla su ihtiyaçlarını; Allah'ın yetiştirdiği ağaçlardan meyvelerle, meyve ihtiyaçlarını; ektikleri buğdaydan, arpadan bütün gıda ihtiyaçlarını giderirler. Denizlerde balıklar, göklerde kuşlar, yerde büyük ve küçükbaş hayvanlar, hepsi insan için yaratılmıştır. At üzerine binip dolaşılsın diye; koyun, inek, davar insanlar kesip etleri yenilsin, sütlerinden faydalanılsın diye yaratılmışlardır. Bu sebeple de Allahû Teala: "Hâlâ şükretmezler mi?" buyurmaktadır.

Herşey öylesine güzel ki...

Allahû Tealâ herşeyi biz insanlar için yaratmıştır. Ve Allah'a göre asıl olan insanların ihtiyacıdır. Allah'tan bir varlığı; ruhu bünyesinde taşıyan tek varlık insandır. İnsan ruhunu Allahû Tealâ'ya geri döndürdüğü zaman ruhsuz kalmaz, başının üstünde devrin imamının ruhu gene bulunur. Yani her insan mutlaka ruh adı verilen bir emanetle her an beraberdir. Onun için diğer bütün varlıklardan üstündür. Allah'a ait, Allah'ın olan ve Allah'a mutlaka iade edilmesi gereken bir ruh her insanda mutlaka vardır.

36/YÂSÎN-35

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Onun ürünlerinden (meyvelerinden) ve elleriyle yaptıklarından yesinler diye. Hâlâ şükretmezler mi?
Diyanet İşleri : (34-35) Meyvelerinden yesinler diye biz orada hurmalıklar, üzüm bağları var ettik ve içlerinde pınarlar fışkırttık. Bunları onların elleri yapmış değildir. Hâlâ şükretmeyecekler mi?
Abdulbaki Gölpınarlı : Yesinler diye kendi elleriyle meydana getirdikleri o meyveleri, hâlâ mı şükretmezler?
Adem Uğur : Ta ki, onların meyvelerinden ve elleriyle bunlardan imal ettiklerinden yesinler. Hâla şükretmeyecekler mi?
Ahmed Hulusi : Onun getirisinden ve ellerinin ürettiklerinden yesinler diye. . . Hâlâ şükretmezler mi?
Ahmet Tekin : Bunu, onların meyvalarından ve elleriyle yetiştirdiklerinden yesinler diye yaptık. Hâlâ lütfun kıymetini bilmeyecekler, şükretmeyecekler mi?
Ahmet Varol : O'nun ürünlerinden ve kendi ellerinin yetiştirdiklerinden. Hâlâ şükretmezler mi?
Ali Bulaç : Onun ürünlerinden ve kendi ellerinin yaptıklarından yemeleri için. Yine de şükretmiyorlar mı?
Ali Fikri Yavuz : (Bu sayılanlardan her birinin) mahsûlünden ve kendi ellerinin yetiştirdiklerinden yesinler diye... Hâlâ şükretmiyecekler mi?
Bekir Sadak : Onun ve elleriyle yaptiklarinin urunlerini yesinler; sukretmezler mi?
Celal Yıldırım : Ki onun meyvelerinden ve ellerinin işleyip ortaya çıkardığı ürünlerden yesinler. Artık şükretmezler mi?.
Diyanet İşleri (eski) : Onun ve elleriyle yaptıklarının ürünlerini yesinler; şükretmezler mi?
Diyanet Vakfi : Ta ki, onların meyvelerinden ve elleriyle bunlardan imal ettiklerinden yesinler. Hâla şükretmeyecekler mi?
Edip Yüksel : Ki onun ürünlerinden ve elleriyle yetiştirdiklerinden yesinler. Şükretmiyecekler mi?
Elmalılı Hamdi Yazır : Yesinler diye mahsulünden ve kendi ellerinin ma'mulâtından, halâ şükretmiyecekler mi?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ürününden ve kendi elleriyle elde ettikleri mamüllerinden yesinler diye; hala şükretmeyecekler mi?
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (Bunu), Onun ürününden ve kendi elleriyle yaptıklarından yesinler diye (yaptık). Hâlâ şükretmeyecekler mi?
Fizilal-il Kuran : Ki, onun ürününden ve ellerinin emeğinden yesinler. Hala şükretmiyorlar mı?
Gültekin Onan : Onun ürünlerinden ve kendi ellerinin yaptıklarından yemeleri için. Yine de şükretmiyorlar mı?
Hasan Basri Çantay : (Allahın yaratdığı) mahsulden ve kendi ellerinin yapdıklarından yemeleri için. Haalâ şükretmeyecekler mi?
Hayrat Neşriyat : Tâ ki onun mahsûlünden yesinler! Hâlbuki onu (o mahsulü) elleri yapmamıştır. Hâlâ şükretmeyecekler mi?
İbni Kesir : Ki, ürününden ve ellerinin emeğinden yesinler. Hala şükretmezler mi?
Muhammed Esed : ki onları meydana getiren kendileri olmadığı halde meyvelerini yiyebilsinler. Buna rağmen hala şükretmeyecekler mi?
Ömer Nasuhi Bilmen : Tâ ki, onun mahsulünden ve kendi ellerinin mamülatından yiyiversinler. Hâlâ şükretmeyecekler midir?
Ömer Öngüt : Onların meyvelerinden ve elleriyle bunlardan imal ettiklerinden yesinler. Hâlâ şükretmiyorlar mı?
Şaban Piriş : Ürünlerinden ve yetiştirdiklerinden yesinler diye. Hâlâ şükretmiyorlar mı?
Suat Yıldırım : Ta ki onun meyvelerinden yesinler, O meyveleri onlar yapmadılar, hâlâ şükretmez mi onlar?
Süleyman Ateş : Ki o(suyun, yâhut bahçe)nin ürününden ve ellerinin emeğinden yesinler. Hâlâ şükretmiyorlar mı?
Tefhim-ul Kuran : Onun ürünlerinden ve kendi ellerinin yaptıklarından yemeleri için. Yine de şükretmiyorlar mı?
Ümit Şimşek : Hem onun ürününden, hem de elleriyle yaptıklarından yesinler diye. Hâlâ şükretmeyecekler mi?
Yaşar Nuri Öztürk : Ki onun ürününden ve ellerinin yapıp ettiğinden yesinler. Hâlâ şükretmiyorlar mı?
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 7.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 8283

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
44.336