ZUMER-22

Anasayfa » ZUMER Suresi » ZUMER-22
share on facebook  tweet  share on google  print  

ZUMER-22

"ZUMER Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<39/ZUMER-22>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

أَفَمَن شَرَحَ اللَّهُ صَدْرَهُ لِلْإِسْلَامِ فَهُوَ عَلَى نُورٍ مِّن رَّبِّهِ فَوَيْلٌ لِّلْقَاسِيَةِ قُلُوبُهُم مِّن ذِكْرِ اللَّهِ أُوْلَئِكَ فِي ضَلَالٍ مُبِينٍ

E fe men şerahallâhu sadrahu lil islâmi fe huve alâ nûrin min rabbihi, fe veylun lil kâsiyeti kulûbuhum min zikrillâhi, ulâike fî dalâlin mubîn(mubînin).

Allah kimin göğsünü İslâm için (Allah’a teslim için) yarmışsa artık o, Rabbinden bir nur üzere olur, değil mi? Allah’ın zikrinden kalpleri kasiyet bağlayanların vay haline! İşte onlar, apaçık dalâlet içindedirler. 
1. e : mı
2. fe : böylece, o taktirde
3. men : kim, kimse
4. şereha : şerhetti, açtı, yardı
5. allâhu : Allah
6. sadre-hu : onun göğsü
7. li : için, ... e
8. el islâmi : İslâm (Allah'a) teslim
9. fe : böylece, artık
10. huve : o
11. alâ : üzerinde
12. nûrin : nur
13. min : den
14. rabbi-hi : onun Rabbi
15. fe : böylece, artık, bundan dolayı
16. veylun : yazıklar olsun, vay haline
17. li : için, ... e
18. el kâsiyeti : kasiyet, katılaşma
19. kulûbu-hum : onların kalpleri
20. min : den
21. zikrillâhi (zikri allâhi) : Allah'ın zikri
22. ulaike : işte onlar
23. : de, içinde
24. dalâlin : dalâlet
25. mubînin : apaçık

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Allahû Tealâ'nın Allah'a ulaşmayı dileyen insanların göğüslerini yardığı ve onlar zikir yaptıkları taktirde Allah'tan nur üzere oldukları ifade edilmektedir. Allahû Tealâ göğsü yarar, gönderdiği nuru da o yarıktan içeriye, kişinin kalbine gönderir. Allah'ı zikretmedikleri için kalpleri kasiyet bağlayan, kararan insanlar da vardır. Allahû Tealâ, En'am Suresinin 125. âyet-i kerimesinde onlardan bahsetmektedir.

6/EN'ÂM-125: Fe men yuridillâhu en yehdiyehu yeşrah sadrehu lil islâm(islâmi), ve men yurid en yudıllehu yec’al sadrehu dayyikan haracen, ke ennemâ yassa’adu fîs semâi, kezâlike yec’alûllâhur ricse alâllezîne lâ yu’minûn(yu’minûne).

Öyleyse Allah kimi Kendisine ulaştırmayı dilerse onun göğsünü yarar ve (Allah'a) teslime (İslâm'a) açar. Kimi dalâlette bırakmayı dilerse, onun göğsünü semada yükseliyormuş gibi daralmış, sıkıntılı yapar. Böylece Allah, mü'min olmayanların üzerine azap verir.

En'am-125'te belirtilen kişi, Allah'ın, kalbini nurlandırmak üzere İslâm (Allah'a teslim) için göğsünü yardığı kişidir. Allah'ı zikretmedikleri için kalpleri kasiyet bağlayanlar, apaçık dalâlettedirler.

 

39/ZUMER-22

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Allah kimin göğsünü İslâm için (Allah'a teslim için) yarmışsa artık o, Rabbinden bir nur üzere olur, değil mi? Allah'ın zikrinden kalpleri kasiyet bağlayanların vay haline! İşte onlar, apaçık dalâlet içindedirler.
Diyanet İşleri : Allah’ın, göğsünü İslâm’a açtığı, böylece Rabbinden bir nur üzere bulunan kimse, kalbi imana kapalı kimse gibi midir? Allah’ın zikrine karşı kalpleri katı olanların vay hâline! İşte onlar açık bir sapıklık içindedirler.
Abdulbaki Gölpınarlı : Allah'ın, İslâm için gönlünü açtığı kişiye kim benzer ki o, gerçekten de Rabbinden bir ışığa, bir aydınlığa nâil olmuştur; yazıklar olsun Allah'ı anmıya karşı yürekleri kaskatı olanlara, onlardır apaçık bir sapıklık içinde olanlar.
Adem Uğur : Allah kimin gönlünü İslâm'a açmışsa o, Rabbinden bir nûr üzerinde değil midir? Allah'ı anmak hususunda kalpleri katılaşmış olanlara yazıklar olsun! İşte bunlar apaçık bir sapıklık içindedirler.
Ahmed Hulusi : Allâh kimin derûnunu İslâm'ı kavrayacak şekilde genişletti ise, o Rabbinden bir nur üzere değil midir? Allâh'ın zikrinden (hatırlattığından) kalpleri kasavetlenene (içleri sıkılıp bunalanlara) yazıklar olsun! İşte onlar apaçık şekilde (hakikatten) sapmayı yaşamaktadırlar!
Ahmet Tekin : Kalpleri kararmış, katılaşmış, kafaları kalınlaşmış, yüzlerinin nuru silinmiş kimseler, Allah’ın kafalarını, gönüllerini İslâm’a açarak ferahlık verdiği, Rablerinden gelen bir nûra, Kur’ân’a kavuşmuş olan kimseler gibi midir? Allah’ı zikirden, Allah’ın övünç kaynağı Kur’ân’ından ve namazdan uzak, kalpleri katılaşmış, kafaları kalınlaşmış olanların vay haline! Onlar başlarına buyruk bir hayat, koyu bir cehalet, dalâlet ve bozuk düzen içindedirler.
Ahmet Varol : Allah'ın kalbini İslâm'a açtığı kimse Rabbinden bir nur üzere değil midir? Allah'ın zikrine karşı kalpleri kaskatı olanların vay hallerine! İşte onlar apaçık bir sapıklık içindedirler.
Ali Bulaç : Allah, kimin göğsünü İslam'a açmışsa, artık o, Rabbinden bir nur üzerinedir, (öyle) değil mi? Fakat Allah'ın zikrinden (yana) kalpleri katılaşmış olanların vay haline. İşte onlar, apaçık bir sapıklık içindedirler.
Ali Fikri Yavuz : Allah’ın İslâm nuru ile kalbine genişlik verdiği kimse, kalbi mühürlü nursuz gibi midir? Elbette o, Rabbinden bir hidayet üzeredir. O halde, vay o Allah’ın zikrini terk eden kalbleri katılara!...Onlar apaçık bir sapıklık içindedirler.
Bekir Sadak : Allah kimin gonlunu Islam'a acmissa, o, Rabbi katindan bir nur uzere olmaz mi? Kalbleri Allah'i anmak hususunda katilasmis olanlara yaziklar olsun; iste bunlar apacik sapikliktadirlar.
Celal Yıldırım : Allah, kimin göğsünü İslâm'a açmışsa, elbette ki o, Rabbından bir nûr (aydınlık) üzeredir, değil mi ? Bunun için Allah'ı anmaktan yana kalbleri katılaşanların vay hâline! İşte onlar açık bir sapıklık içindedirler.
Diyanet İşleri (eski) : Allah kimin gönlünü İslam'a açmışsa, o, Rabbi katından bir nur üzere olmaz mı? Kalbleri Allah'ı anmak hususunda katılaşmış olanlara yazıklar olsun; işte bunlar apaçık sapıklıktadırlar.
Diyanet Vakfi : Allah kimin gönlünü İslâm'a açmışsa o, Rabbinden bir nûr üzerinde değil midir? Allah'ı anmak hususunda kalpleri katılaşmış olanlara yazıklar olsun! İşte bunlar apaçık bir sapıklık içindedirler.
Edip Yüksel : ALLAH kimin göğsünü İslama açarsa o Rabbinden bir ışık üzerindedir. ALLAH'ın mesajına karşı kalpleri katılaşanların vay haline. Onlar açık bir sapıklıktadır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Demek ki her kimin Allah bağrını İslâma açmış ise işte o rabbından bir nur üzerinde değil mi? O halde vay o Allahın zikrinden kalbleri katılara, onlar bir açık dalâl içindedirler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Demek ki, Allah kimin bağrını İslama açmış ise işte o, Rabbinden bir nur üzerinde değil midir? O halde vay kalpleri, Allah'ın zikrinden (boş kalıp) kaskatı olanlara. Onlar, açık bir sapıklık içindedirler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah, kimin bağrını İslâm'a açmış ise işte o, Rabbinden bir nur üzerinde değil midir? Artık Allah'ın zikri hususunda kalpleri katılaşmış olanların vay haline! İşte bunlar, apaçık bir sapıklık içindedirler.
Fizilal-il Kuran : Allah kimin gönlünü İslam'a açmışsa o, Rabb'inden gelen bir nur üzere olmaz mı? Kalpleri Allah'ı anmak hususunda katılaşmış olanlara yazıklar olsun! İşte bunlar apaçık sapıklık içindedirler.
Gültekin Onan : Tanrı, kimin göğsünü İslam'a açmışsa, artık o, rabbinden bir nur üzerinedir, (öyle) değil mi? Fakat Tanrı'nın zikrinden (yana) kalpleri katılaşmış olanların vay haline. İşte onlar, apaçık bir sapıklık içindedirler.
Hasan Basri Çantay : Öyle ya, Allahın, göğsünde müslümanlık için inşirah verdiği bir kimse ki o, Rabbinden bir nuur üzerindedir — (kalbini mühürlediği kişi gibi) midir? Artık kalbler Allahın zikrinden (bomboş ve) kaskatı kalmış olanlar (ın) vay (haaline)! Onlar apaçık bir sapıklık içindedirler.
Hayrat Neşriyat : O hâlde Allah’ın, kalbini İslâm’a açıp da, Rabbisinden bir nûr (bir hidâyet) üzere olan o kimse (küfründeki inadından dolayı kalbi mühürlenen kimse gibi) midir? Öyleyse Allah’ın zikrinden kalbleri katılaşmış olanların vay hâline! İşte onlar apaçık bir dalâlet içindedirler.
İbni Kesir : Allah, kimin göğsünü İslam'a açmışsa; artık o, Rabbından bir nur üzeredir. Allah'ın zikrinden kalbleri katılaşmış olanların vay haline. İşte onlar, apaçık bir sapıklık içindedirler.
Muhammed Esed : Öyleyse Rabbinden (gelen) bir ışıkla aydınlansın diye, Allah'ın, kalbini kendisine tam teslimiyet arzusuyla genişlettiği kimse (kalbi kör ve sağır olanla bir) olur mu? Kalpleri Allah'ı anmaya karşı katılaşmış olanların vay haline! Onlar apaçık bir sapıklık içindedirler!
Ömer Nasuhi Bilmen : O kimse ki, Allah onun göğsünü islâmiyet için genişletmiş de o, Rabbinden bir nûr üzere bulunmaktadır. (O, hiç kalbleri kararmış kimseler gibi midir?) Artık Allah'ın zikrinden kalbleri kaskatı kesilmiş olanların vay hallerine! İşte onlar apaçık bir sapıklık içindedirler.
Ömer Öngüt : Allah bir kimsenin kalbini müslümanlık için açarsa, o Rabbinden verilen bir nur üzerinde değil midir? Kalpleri Allah'ı zikretmeye kaskatı olan kimselere ise yazıklar olsun! Onlar apaçık dalâlet içindedirler.
Şaban Piriş : Allah’ın, gönlünü İslam’a açtığı kimse, Rabbi’nden bir aydınlık (yol) üzerinde değil midir? Allah’ın uyarılarına karşı kalpleri katı olanlara yazıklar olsun! İşte onlar, apaçık bir dalalettedirler.
Suat Yıldırım : Hiç Allah’ın, göğsünü İslâm’a açması sebebiyle, Rabbi tarafından nûra kavuşan kimse, kötü tercihinden ötürü fıtratını değiştiren, kalbi katılaşan, göğsü daralan kimse gibi olur mu? Yazıklar olsun, kalpleri Allah’ı anmak hususunda katılaşmış olanlara! İşte onlar besbelli bir sapıklık içindedirler.
Süleyman Ateş : Allâh'ın, göğsünü İslâm'a açtığı kimse, Rabbinden bir nur üzerinde değil midir? Allâh'ı anmağa karşı yürekleri katılaşmış olanlara yazıklar olsun. Onlar apaçık bir sapıklık içindedirler.
Tefhim-ul Kuran : Allah, kimin göğsünü İslam'a yarıp açmışsa, artık o, Rabbinden olan bir nur üzerindedir, (öyle) değil mi? Fakat Allah'ın zikrinden (yana) kalpleri katılaşmış olanların vay hallerine. İşte onlar, apaçık bir sapıklık içindedirler.
Ümit Şimşek : Allah kimin gönlünü İslâma açmışsa, o kimse Rabbinden bir nur üzerinde olmaz mı? Yazıklar olsun Allah'ın zikrine karşı kalpleri katılaşmış olanlara! Onlar apaçık bir sapıklık içindedir.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah'ın, göğsünü İslam'a açtığı kimse, Rabbinden bir ışık üzerinde olmaz mı? Allah'ın Zikri'ne/Kur'an'a karşı kalpleri katılaşmış olanlara yazıklar olsun! İşte onlardır, açık sapıklık içindekiler.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 7.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 7475

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
40.342