İmam İskender Ali Mihr | : | De ki: “Bu ilim ancak Allah'ın indindedir. Ve ben sadece (Allah'ın azabını) açıkça bildiren bir nezirim (uyarıcıyım).” |
Diyanet İşleri | : | De ki: “O bilgi, ancak Allah katındadır. Ben ise sadece apaçık bir uyarıcıyım.” |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | De ki: Bilgi, ancak Allah katındadır ve ben, ancak apaçık bir korkutucuyum. |
Adem Uğur | : | De ki: O bilgi, ancak Allah'a mahsustur. Ben ise sadece apaçık bir uyarıcıyım. |
Ahmed Hulusi | : | De ki: "O'nun bilgisi Allâh indîndedir! Şüphesiz ki ben apaçık uyarıcıyım!" |
Ahmet Tekin | : | 'Bununla ilgili bilgi yalnız Allah katındadır. Ben sadece, sorumluluk, hesap ve cezanın varlığını açıklayan apaçık bir uyarıcıyım.' de. |
Ahmet Varol | : | De ki: '(Onunla ilgili) bilgi ancak Allah katındadır. Ben yalnızca apaçık bir uyarıcıyım.' |
Ali Bulaç | : | De ki: "(Bununla ilgili) Bilgi ancak Allah'ın katındadır. Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım." |
Ali Fikri Yavuz | : | (Onlara) de ki: “- O (azaba dair) ilim, ancak Allah katındadır. Ben, sadece açık anlatan (azabla korkutucu) bir peygamberim.” |
Bekir Sadak | : | De ki: «Onu bilmek ancak Allah'a mahsustur. Ben sadece apacik bir uyariciyim.» |
Celal Yıldırım | : | De ki: Bunun bilgisi ancak Allah katındadır. Ben sadece açık bir uyarıcıyım. |
Diyanet İşleri (eski) | : | De ki: 'Onu bilmek ancak Allah'a mahsustur. Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım.' |
Diyanet Vakfi | : | De ki: O bilgi, ancak Allah'a mahsustur. Ben ise sadece apaçık bir uyarıcıyım. |
Edip Yüksel | : | De ki, 'Bu bilgi ALLAH'ın katındadır. Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım.' |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | De ki, o ılim ancak Allahın ındindedir, ben sade açık anlatan bir nezîr (kocundurucu bir Peygamber)im. |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | De ki: «(Ona ait) o bilgi ancak Allah'ın katındadır. Ben, yalnızca açıkça anlatan bir uyarıcıyım (peygamberim).» |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | De ki: «(O'na ait) bilgi, Allah'ın yanındadır. Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.» |
Fizilal-il Kuran | : | De ki: «O bilgi ancak Allah'a mahsustur. Ben ise sadece açık sözlü bir uyarıcıyım.» |
Gültekin Onan | : | De ki: "(Bununla ilgili) Bilgi ancak Tanrı'nın katındadır. Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım." |
Hasan Basri Çantay | : | De ki: O (nun vaktına âid) bilgi ancak Allahın nezdindedir. Ben sâdece Allahın azabını apaçık haber veren (bir peygamber) im». |
Hayrat Neşriyat | : | De ki: 'O bilgi, yalnız Allah katındadır. Ben ise ancak (O’nun azâbını haber veren)apaçık bir korkutucuyum!' |
İbni Kesir | : | De ki: Bilgi; ancak Allah katındadır. Ve ben sadece apaçık bir uyarıcıyım. |
Muhammed Esed | : | Onlara de ki (ey Peygamber): "Onun bilgisi yalnız Allah katındadır; ben ise sadece bir uyarıcıyım". |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | De ki: «Şüphe yok, ona ait bilgi ancak Allah'ın indindedir ve ben muhakkak ki ancak açıkça bildiren bir korkutucu peygamberim.» |
Ömer Öngüt | : | Resulüm! De ki: "O bilgi ancak Allah katındadır. Ben ise apaçık bir uyarıcıyım. " |
Şaban Piriş | : | De ki: - Bunun bilgisi yalnız Allah’tadır. Ben sadece bir uyarıcıyım. |
Suat Yıldırım | : | De ki: "Bunu yalnız Allah bilir. Ben ise sadece açık ve kesin bir tarzda uyarırım." |
Süleyman Ateş | : | De ki: (Ona âit) Bilgi, Allâh'ın yanındadır. Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım." |
Tefhim-ul Kuran | : | De ki: «(Bununla ilgili) Bilgi ancak Allah'ın katındadır. Ben ancak apaçık olan bir uyarıcı-korkutucuyum.» |
Ümit Şimşek | : | Sen de ki: Onun bilgisi Allah katındadır; ben ise apaçık bir uyarıcıyım. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | De ki: "Bilgi Allah'ın katındadır. Bana gelince, ben ancak açıkça uyaran biriyim." |