İmam İskender Ali Mihr | : | De ki: “Muhakkak ki ben, size bir zarar verme ve sizi irşad etme gücüne malik (sahip) değilim.” |
Diyanet İşleri | : | De ki: “Şüphesiz ben, size ne zarar verebilir ne de fayda sağlayabilirim.” |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | De ki: Benim, size bir zarar vermeye de gücüm yetmez, sizi doğru yola götürmeye de. |
Adem Uğur | : | De ki: Doğrusu ben (kendi başıma) size ne zarar verme ne de fayda sağlama gücüne sahibim. |
Ahmed Hulusi | : | De ki: "Kesinlikle, size ne bir zarar verebilirim ve ne de hakikati yaşama olgunluğu oluşturabilirim; (bunlar Allâh'ın sizde açığa çıkaracağı şeylerdir!)" |
Ahmet Tekin | : | 'Ben size zarar verme yetkisine sahip değilim, size huzurlu ve aydınlık bir hayat sağlamak, hidayete erdirmek de benim yetkim dahilinde değil.. |
Ahmet Varol | : | De ki: 'Ben size ne bir zarar, ne de bir yarar dokundurma gücüne sahibim.' |
Ali Bulaç | : | De ki: "Doğrusu ben, sizin için ne bir zarar, ne de bir yarar (irşad) sağlayabilirim." |
Ali Fikri Yavuz | : | (Ey Rasûlüm, Mekke halkına) de ki: “- Ben, size, kendiliğimden ne bir zarar, ne de bir fayda yapma kudretine sahib değilim.” |
Bekir Sadak | : | De ki: «Ben size zarar vermeye de iyilik yapmaya da kadir degilim.» |
Celal Yıldırım | : | De ki: Ben size ne bir zarara, ne de doğru yolu gösterip yarar sağlamaya mâlik değilim. |
Diyanet İşleri (eski) | : | De ki: 'Ben size zarar vermeye de iyilik yapmaya da kadir değilim.' |
Diyanet Vakfi | : | De ki: Doğrusu ben (kendi başıma) size ne zarar verme ne de fayda sağlama gücüne sahibim. |
Edip Yüksel | : | De ki, 'Ben size ne bir zarar ne de bir yarar verme gücüne sahip değilim.' |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | De ki haberiniz olsun ben size kendiliğimden ne bir zarar, ne de bir irşad yapamam |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | De ki: «Haberiniz olsun, ben size kendiliğimden ne bir zarar verebilirim, ne de bir irşad yapabilirim. |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | De ki, «Haberiniz olsun, ben size kendiliğimden ne bir zarar verebilirim, ne de bir yol gösterebilirim.» |
Fizilal-il Kuran | : | De ki: «Ben size ne zarar verebilirim ve ne de fayda sağlayabilirim.» |
Gültekin Onan | : | De ki: "Doğrusu ben, sizin için ne bir zarar, ne de bir yarar (irşad) sağlayabilirim. |
Hasan Basri Çantay | : | De ki: «Hakıykat ben sizin için ne bir zarar (yapmak), ne de bir hayır (getirmek kudretine) mâlik değilim». |
Hayrat Neşriyat | : | De ki: 'Şübhesiz ki ben (kendi başıma), sizin için ne bir zarara, ne de bir faydaya sâhib olabilirim.' |
İbni Kesir | : | De ki: Ben; size zarar vermeye de, iyilik yapmaya da muktedir değilim. |
Muhammed Esed | : | De ki: "Size zarar vermek yahut doğruyu eğriden ayırd etme bilinciyle sizi donatmak benim elimde değildir". |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | De ki: «Doğrusu ben sizin için ne bir zarara ve ne de bir faideye malik değilim.» |
Ömer Öngüt | : | De ki: "Şüphesiz ki ben size zarar vermeye de iyilik yapmaya da kâdir değilim. " |
Şaban Piriş | : | De ki: -Benim size bir zarar vermeye de iyilik etmeye de gücüm yetmez. |
Suat Yıldırım | : | De ki: "Benim size ne zarar vermeye ve ne de en büyük fayda olan hidâyete ulaştırmaya gücüm yeter. |
Süleyman Ateş | : | De ki: "Ben size ne zarar, ne de akıl verme gücüne sâhip değilim." |
Tefhim-ul Kuran | : | De ki: «Doğrusu ben, sizin için ne bir zarar, ne de bir yarar (irşad) sağlayabilirim.» |
Ümit Şimşek | : | De ki: Size ne bir zarar vermeye benim gücüm yeter, ne de iyilik yapmaya. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | De ki: "Ben size zarar verme gücüne de ışık ve aydınlık verme gücüne de sahip değilim." |