İmam İskender Ali Mihr | : | Muhakkak Biz, insanı (iki hücrenin) birleşimi olan bir nutfeden yarattık. Onu imtihan edeceğiz. Bu sebeple onu işiten, gören (bir varlık) kıldık. |
Diyanet İşleri | : | Şüphesiz biz insanı, karışım hâlindeki az bir sudan (meniden) yarattık ve onu imtihan edeceğiz. Bu sebeple onu işitir ve görür kıldık. |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Şüphe yok ki biz insanı, bir katre sudan, erkeklik suyuyla kadınlık suyunun rahîmde birleşmesinden yarattık sınamak için, derken onu, duyar, görür bir hâle getirdik. |
Adem Uğur | : | Gerçek şu ki, biz insanı katışık bir nutfeden (erkek ve kadının dölünden) yarattık; onu imtihan edelim diye, kendisini işitir ve görür kıldık. |
Ahmed Hulusi | : | Muhakkak ki biz insanı, bir takım katkılarla (genetik kalıtımla) karışık bir spermden yarattık da; onu algılayan ve değerlendiren olarak meydana getirdik. |
Ahmet Tekin | : | Biz insanı, sorumluluklar yükleyerek imtihan etmek, hayra ve şerre karşı tutumunu denemek için, muhtelif kanallardan dökülen sıvılarla karışık bir katre spermin, eşinin yumurtasıyla uyum halinde birleşmesinden yarattık. Sonra onu işiten, gören ve düşünen bir varlık haline getirdik. |
Ahmet Varol | : | Biz insanı karışık bir nutfeden yarattık. Onu imtihan etmekteyiz. Bu yüzden onu işitici ve görücü kıldık. |
Ali Bulaç | : | Şüphesiz biz insanı, karmaşık olan bir damla sudan yarattık. Onu deniyoruz. Bundan dolayı onu işiten ve gören yaptık. |
Ali Fikri Yavuz | : | Çünkü biz, insanı, (erkek ve dişi suları ile) karışık bir nutfeden yarattık; (üzerine mükellefiyyet yükliyerek) onu deneyeceğiz. Bunun için onu duygu ve görgü sahibi kıldık. |
Bekir Sadak | : | Biz insani katisik bir nutfeden yaratmisizdir; onu deneriz; bu yuzden, onun isitmesini ve gormesini saglamisizdir. |
Celal Yıldırım | : | Şüphesiz ki biz, insanı bileşik bir nutfeden yarattık da onu denemekteyiz. Bu sebeple onu işiten ve gören yaptık. |
Diyanet İşleri (eski) | : | Biz insanı katışık bir nutfeden yaratmışızdır; onu deneriz; bu yüzden, onun işitmesini ve görmesini sağlamışızdır. |
Diyanet Vakfi | : | Gerçek şu ki, biz insanı katışık bir nutfeden (erkek ve kadının dölünden) yarattık; onu imtihan edelim diye, kendisini işitir ve görür kıldık. |
Edip Yüksel | : | Biz insanı bir sıvı karışımdan yarattık ki onu sınayalım. Bu yüzden onu işiten ve gören yaptık. |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Çünkü biz yarattık o insanı bir takım katgılarla mezcedilmiş (emşac) bir nutfeden, evire çevire mübtelâ kılmak üzerede onu bir semî' basîr yaptık |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Çünkü Biz insanı bir takım katkılarla karıştırılmış bir nutfeden yarattık; onu evire çevire deneyelim diye de onu işiten ve gören bir varlık yaptık. |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Doğrusu biz insanı, imtihan etmek için karışık bir nutfeden (erkek ve kadın sularından) yarattık da onu işitici, görücü yaptık. |
Fizilal-il Kuran | : | Biz insanı sınavdan geçirmek amacı ile karışım nitelikli bir sıvı damlasından yarattık. Bunun için onu işitme ve görme yetenekleri ile donattık. |
Gültekin Onan | : | Şüphesiz biz insanı, karmaşık olan bir damla sudan yarattık. Onu deniyoruz. Bundan dolayı onu işiten ve gören yaptık. |
Hasan Basri Çantay | : | Hakıykat, biz insanı birbiriyle karışık bir damla sudan yaratdık. Onu imtihan ediyoruz. Bu sebeble onu işidici, görücü yapdık. |
Hayrat Neşriyat | : | Muhakkak ki biz, insanı karışık bir nutfeden (hakir bir damla sudan süzülmüş hulâsadan) yarattık; onu imtihân ediyoruz. Onun için kendisini işitici ve görücü kıldık. |
İbni Kesir | : | Doğrusu Biz; insanı katışık bir damla sudan yaratmışızdır. Onu deneriz. Bu sebeple onu, işitici ve görücü yaptık. |
Muhammed Esed | : | Şüphesiz, (sonraki hayatında) denemek için insanı katışık bir sperm damlasından yaratan Biziz. Biz, onu işitme ve görme (duyuları) ile donatılmış bir varlık kıldık. |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | (1-3) Muhakkak insan üzerine gayri mahdut zamandan bir mahdut zaman gelmiştir ki, (o zaman da bilinip) yâdolunmuş bir şey olmamıştı. Şüphe yok ki, Biz insanı karışık bir damla sudan yarattık, onu imtihan ediyoruz. İmdi onu işitici, görücü kıldık. Muhakkak ki, Biz ona hidâyet yolunu gösterdik, gerek şükredici ve gerek nankör olsun. |
Ömer Öngüt | : | Biz insanı imtihan etmek için, erkek ve dişi suları ile karışık bir nutfeden yarattık. Onu işitici ve görücü kıldık. |
Şaban Piriş | : | Biz, insanı katışık bir damladan yarattık. Onu imtihan edelim diye onun işitmesini ve görmesini sağladık. |
Suat Yıldırım | : | Biz insanı katışık bir meniden yarattık. Onu denemek istiyoruz; bu sebeple de kendisini işiten ve gören bir varlık yaptık. |
Süleyman Ateş | : | Doğrusu biz insanı, imtihan etmek için karışık bir nutfeden yarattık da onu işitici, görücü yaptık. |
Tefhim-ul Kuran | : | Hiç şüphesiz biz insanı, karmaşık olan bir damla sudan yarattık. Onu denemekteyiz. Bundan dolayı onu işiten ve gören yaptık. |
Ümit Şimşek | : | Biz insanı karışık bir nutfeden yarattık; sınamak için de onu işitir ve görür hale getirdik. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Doğrusu, biz insanı karışım olan bir spermden yarattık. Halden hale geçiririz onu. Sonunda onu işitici, görücü yaptık. |