İmam İskender Ali Mihr | : | Haydi (azabı) tadın! Size artık azaptan başkasını artırmayacağız. |
Diyanet İşleri | : | Kâfirlere şöyle denilir: “Şimdi tadın. Artık bundan sonra yalnızca azabınızı artıracağız.” |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Artık tadın, ancak azâbınızı arttırırız sizin. |
Adem Uğur | : | Tadın! Bundan sonra yalnızca azabınızı arttıracağız. |
Ahmed Hulusi | : | O hâlde tadın; size azaptan başka bir şeyi asla artırmayacağız! |
Ahmet Tekin | : | 'Şimdi tadın azâbınızı. Artık size azabı artırmaktan başka bir muamele yapmayacağız. |
Ahmet Varol | : | 'Şimdi tadın. Artık sizin azaptan başka bir şeyinizi artırmayacağız.' |
Ali Bulaç | : | Şimdi tadın. Size artık azabtan başkasını arttırmayacağız; |
Ali Fikri Yavuz | : | (O kâfirlere şöyle denilir): Şimdi tadın, artık size azap artırmaktan başka bir şey yapacak değiliz. |
Bekir Sadak | : | soyle deriz: «Artik tadiniz, bundan boyle size azabdan baska bir sey artirmayiz."* |
Celal Yıldırım | : | Artık hep (bu azabı) tadın, size elbette azâbdan başka bir şey artırmıyacağız. |
Diyanet İşleri (eski) | : | Şöyle deriz: 'Artık tadınız, bundan böyle size azabdan başka bir şey artırmayız.' |
Diyanet Vakfi | : | Tadın! Bundan sonra yalnızca azabınızı arttıracağız. |
Edip Yüksel | : | Öyleyse tadın, sizin sadece cezanızı arttıracağız. |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Artık tadınız, artık size azâb artırmaktan başka bir şey yapacak değiliz |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Artık tadın! Artık, azabınızı artırmaktan başka birşey yapacak değiliz! |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | (Onlara): «Şimdi tadın (cezanızı). Artık size azabınızı artırmaktan başka bir şey yapmayacağız» (denir). |
Fizilal-il Kuran | : | Şimdi tadın, artık size azabtan başka bir şeyi artırmıyacağız. |
Gültekin Onan | : | Şimdi tadın. Size artık azabtan başkasını arttırmayacağız; |
Hasan Basri Çantay | : | (Onlara şöyle denilir:) «İşte tadın (cezanızı)! Artık size azâb (ınız) ı artırmakdan başka bir şey yapmayacağız». |
Hayrat Neşriyat | : | (Onlara o gün şöyle denilir:) 'Şimdi tadın (cezânızı)! Artık size aslâ azabdan başka bir şey artırmayacağız!' |
İbni Kesir | : | Öyleyse tadınız, bundan böyle size azabdan başka bir şey artırmayız. |
Muhammed Esed | : | (Ve onlara şöyle diyeceğiz:) "O halde, (yaptığınız kötülüklerin meyvelerini) tadın, artık size şiddetli azaptan başka bir şey vermeyeceğiz!" |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | Artık tadınız, imdi size azaptan başkasını artırmayacağız. |
Ömer Öngüt | : | Tadın azabı! Biz sizin azabınıza ancak azap katarız. |
Şaban Piriş | : | -İşte, tadına bakın, size azaptan başka bir şey artırmayacağız. |
Suat Yıldırım | : | Onun için onlara şöyle diyeceğiz: Yaptığınız kötülüklerin meyvelerini tadın! Artık Bizden sizin azabınızı artırmaktan başka bir şey beklemeyin. |
Süleyman Ateş | : | "Şimdi tadın (yaptıklarınızın tadını), artık size azâbdan başka bir şey artırmayacağız! |
Tefhim-ul Kuran | : | Şimdi tadın. Size artık azabtan başkasını artırmayacağız; |
Ümit Şimşek | : | İşte, tadın; size azaptan başka birşey arttırmayız. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | "Hadi, tadıverin! Size azaptan başka bir şey asla artırmayacağız." |