İmam İskender Ali Mihr | : | Onlar, ölçerek satın aldıkları zaman insanlara vefalı davranırlar (dürüst olup tam ölçerler). |
Diyanet İşleri | : | Onlar insanlardan (bir şey) ölçüp aldıkları zaman, tam ölçerler. |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Öyle kişilerdir onlar ki insanlardan bir şey alırlarken tamam ölçerler. |
Adem Uğur | : | Onlar insanlardan alırken ölçüp tarttıklarında tam, |
Ahmed Hulusi | : | Onlar ki, insanlardan haklarını tam ölçüyle alırlar da; |
Ahmet Tekin | : | İnsanlardan alırken ölçüp tartarlarken, tamı tamına ölçüp tartarlar. |
Ahmet Varol | : | Onlar insanlardan ölçerek bir şey aldıklarında noksansız alırlar. |
Ali Bulaç | : | Ki onlar, insanlardan ölçerek aldıklarında noksansız alırlar. |
Ali Fikri Yavuz | : | Ki onlar, insanlardan ölçüp (haklarını) aldıkları zaman, tam olarak alırlar. |
Bekir Sadak | : | (1-3) Insanlardan, kendileri bir seyi olcerek aldiklari zaman tam alan; ama onlara bir seyi olcup tartarak verdiklerinde eksik tutan kimselerin, vay haline! |
Celal Yıldırım | : | Onlar ki, insanlardan ölçüp alırken noksansız alırlar. |
Diyanet İşleri (eski) | : | (1-3) İnsanlardan, kendileri bir şeyi ölçerek aldıkları zaman tam alan; ama onlara bir şeyi ölçüp tartarak verdiklerinde eksik tutan kimselerin, vay haline! |
Diyanet Vakfi | : | (1-3) İnsanlardan alırken ölçüp tarttıklarında tam, onlara vermek için ölçüp tarttıklarında ise noksan yapan hilekârlara yazıklar olsun! |
Edip Yüksel | : | Halktan bir şey aldıklarında ölçüyü tam uygularlar. |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Ki nâs üzerinden kendilerine ölçtükleri zaman tam basarlar |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Onlar ki, insanlar üzerinden kendilerine ölçtüklerinde tam basarlar. |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Onlar insanlardan kendilerine bir şey aldıkları zaman tam ölçerler. |
Fizilal-il Kuran | : | Onlar insanlardan bir şey ölçüp aldıkları zaman eksiksiz alırlar. |
Gültekin Onan | : | Ki onlar, insanlardan ölçerek aldıklarında noksansız alırlar. |
Hasan Basri Çantay | : | Ki onlar insanlardan ölçekle aldıkları zaman (haklarını) tastamam alanlar, |
Hayrat Neşriyat | : | Onlar ki, insanlardan ölçerek (bir şey) aldıkları zaman, tam alırlar. |
İbni Kesir | : | Onlar ki; insanlardan bir şey aldıkları zaman kendileri ölçerek tam alırlar. |
Muhammed Esed | : | Onlar, (öteki) insanlardan haklarını eksiksiz isterler; |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | O kimseler ki, nâs aleyhine ölçtükleri zaman tam ölçer alırlar. |
Ömer Öngüt | : | Onlar ki insanlardan bir şey ölçüp aldıkları zaman ölçüyü tam yaparlar. |
Şaban Piriş | : | İnsanlardan/halktan aldıklarında tam alan.. |
Suat Yıldırım | : | Onlar ki satın alırken haklarını tam olarak alırlar. |
Süleyman Ateş | : | Onlar insanlardan bir şey ölçüp aldıkları zaman ölçüyü tam yaparlar. |
Tefhim-ul Kuran | : | Ki onlar, insanlardan ölçerek aldıklarında noksansız alırlar. |
Ümit Şimşek | : | Onlar insanlardan birşey ölçerek aldıklarında tastamam alırlar. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Ki onlar insanlardan alırken ölçüyü tam yaparlar, |