İmam İskender Ali Mihr | : | Ve onu iki yola (gayy yolu ve hidayet yolu) ulaştırırız. |
Diyanet İşleri | : | (8-10) Biz ona iki göz, bir dil, iki dudak vermedik mi; iki apaçık yolu (hayır ve şer yollarını) göstermedik mi? |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Ve ona iki sarp yol gösterdik. |
Adem Uğur | : | Ona iki yolu (doğru ve eğriyi) gösterdik. |
Ahmed Hulusi | : | Ona iki yolu (Hak ve bâtıl) gösterdik! |
Ahmet Tekin | : | Ona iki yol gösterdik, iyilik ve kötülük, mükâfat ve sorumluluklarla ilgili aydınlatıcı bilgiler verdik. |
Ahmet Varol | : | Ona iki de yol gösterdik. |
Ali Bulaç | : | Biz ona 'iki yol/iki amaç' gösterdik. |
Ali Fikri Yavuz | : | Bir de ona, (hak ve bâtılı) iki yol gösterdik. |
Bekir Sadak | : | Biz ona egri ve dogru iki yolu da gostermedik mi? |
Celal Yıldırım | : | (Doğru ve eğri olmak üzere) iki de yol göstermedik mi ? |
Diyanet İşleri (eski) | : | Biz ona eğri ve doğru iki yolu da göstermedik mi? |
Diyanet Vakfi | : | (8-10) Biz ona iki göz, bir dil ve iki dudak vermedik mi? Ona iki yolu (doğru ve eğriyi) göstermedik mi? |
Edip Yüksel | : | Ona iki yolu göstermedik mi? |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | İki de tepe gösterdik |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Ona iki de tepe gösterdik. |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Ona iki yolu gösterdik. |
Fizilal-il Kuran | : | Biz ona eğri ve doğru iki yol göstermedik mi? |
Gültekin Onan | : | Biz ona 'iki yol/iki amaç' gösterdik. |
Hasan Basri Çantay | : | Biz ona iki de yol gösterdik. |
Hayrat Neşriyat | : | Ona da (hayır ve şer) iki yol gösterdik. |
İbni Kesir | : | Biz; ona iki de yol gösterdik. |
Muhammed Esed | : | ve ona (kötülüğün ve iyiliğin) iki yolunu da göstermedik mi? |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | (10-12) Ve Biz ona iki de tepe yolu gösterdik. Fakat o, o sarp yokuşu geçemedi. O sarp yokuşun ne olduğunu sana ne şey bildirdi? |
Ömer Öngüt | : | Biz ona (doğru ve eğri olmak üzere) iki de yol göstermedik mi? |
Şaban Piriş | : | Ona iki de yol gösterdik. |
Suat Yıldırım | : | Ona hayır ve şer yollarını göstermedik mi? |
Süleyman Ateş | : | Ona iki tepeyi (anasının iki memesini emmenin veya hayır ve şerrin yolunu) gösterdik. |
Tefhim-ul Kuran | : | Biz ona 'iki yol/iki amaç' gösterdik. |
Ümit Şimşek | : | Biz ona iki yolu da gösterdik. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Kılavuzladık onu iki tepeye. |