İmam İskender Ali Mihr | : | Ve (Allah) onun (o beldenin ve halkının) ukbasından (akıbetinden) (helâk oluşlarından) korkacak değildir. |
Diyanet İşleri | : | Allah, bunun sonucundan çekinmez de! |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Bu işin sonundan korkmazdı ki. |
Adem Uğur | : | (Allah, bu şekilde azap etmenin) âkıbetinden korkacak değil ya! |
Ahmed Hulusi | : | Bu sonucun Allâh'ı korkutacak bir yanı da yok! |
Ahmet Tekin | : | Azılı şakî yaptığının bir bedeli olacağından korkmuyor; Sâlih de bunun ümmetine, mü’minlere bir zararı dokunacağı endişesini taşımıyordu. |
Ahmet Varol | : | Bunun sonundan da korkmamaktadır. |
Ali Bulaç | : | (Allah, asla) Bunun sonucundan korkmaz. |
Ali Fikri Yavuz | : | Allah (yaptığı bu azabın) akıbetinden korkacak değildir, (hiç bir sorumluluğu yoktur). |
Bekir Sadak | : | Bu isin sonundan O'nun korkusu yoktur. * |
Celal Yıldırım | : | O, bunun sonundan endişe de etmez, (çünkü her işi âdil, her hükmü mutlak hikmettir). |
Diyanet İşleri (eski) | : | Bu işin sonundan O'nun korkusu yoktur. |
Diyanet Vakfi | : | (11-15) Semûd kavmi azgınlığı yüzünden (Allah'ın elçisini) yalanladı. Onların en bedbahtı (deveyi kesmek için) atıldığında, Allah'ın Resûlü onlara: «Allah'ın devesine ve onun su hakkına dokunmayın!» dedi. Ama onlar, onu yalanladılar ve deveyi kestiler. Bunun üzerine Rableri günahları sebebiyle onlara büyük bir felâket gönderdi de hepsini helâk etti. (Allah, bu şekilde azap etmenin) âkıbetinden korkacak değil ya! |
Edip Yüksel | : | Ne var ki hâlâ onların sonlarından ders alınmıyor |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Öyle ya o sonundan korkacak değil ki. |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Öyle ya, O, o işin sonundan korkacak değil ki! |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Öyle ya, Allah bu işin sonundan korkacak değil ya. |
Fizilal-il Kuran | : | Allah bu işin sonundan korkmaz. |
Gültekin Onan | : | (Tanrı, asla) Bunun sonucundan korkmaz. |
Hasan Basri Çantay | : | bunun sonundan (hiç bir vech ile) korkmayarak! |
Hayrat Neşriyat | : | Ve (O,) bunun (bu yaptığı işin) âkıbetinden korkmaz! |
İbni Kesir | : | Bunun sonundan hiç korkmayarak. |
Muhammed Esed | : | çünkü (onlardan) hiçbiri başlarına gelecek şeyin korkusunu taşımıyordu. |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | Ve Allah Teâlâ onların bu ihlak-i akibetinden korkacak değildir. |
Ömer Öngüt | : | Bu işin âkibetinden O'nun korkusu yoktur. |
Şaban Piriş | : | Bunun sonucundan Allah’ın bir endişesi yoktur. |
Suat Yıldırım | : | Bunun sonucundan da asla endişe etmedi. |
Süleyman Ateş | : | (Rab) Bu işin sonundan korkmaz. |
Tefhim-ul Kuran | : | (Allah, asla) Bunun sonucundan korkmaz. |
Ümit Şimşek | : | Allah bunun sonucundan korkacak değil ya! |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Allah, işin sonundan korkacak değil ya! |