<<<<<96/ALAK-11>>>>> Bismillâhirrahmânirrahîm أَرَأَيْتَ إِن كَانَ عَلَى الْهُدَى E raeyte in kâne alâl hudâ. Sen gördün mü? Eğer o (kul), hidayet üzere ise. 1. | e | : mü | 2. | raeyte | : sen gördün | 3. | in | : eğer, ise, öyle ise | 4. | kâne | : oldu, idi | 5. | alâ | : üzere | 6. | el hudâ | : hidayet | AÇIKLAMA
Bismillâhirrahmânirrahîm Namaz kılan biri Allah'ın kulu ise o mutlaka Allah'a ulaşmayı dilemiştir ve o hidayet üzeredir. Allah'a ulaşmayı dilemeyen dalâlette ise:
13/RA'D-27: Ve yekûlullezîne keferû lev lâ unzile aleyhi âyetun min rabbih(rabbihi), kul innallâhe yudillu men yeşâu ve yehdî ileyhi men enâb(enâbe). Ve kâfirler: “Ona, Rabbinden bir âyet (mucize) indirilse olmaz mı?” derler. De ki: “Muhakkak ki Allah, dilediği kimseyi dalâlette bırakır ve O'na yönelen kimseyi Kendine ulaştırır (hidayete erdirir).”
Allah'a ulaşmayı dilemeyen hidayette değilse:
10/YÛNUS-45: Ve yevme yahşuruhum keen lem yelbesû illâ sâaten minen nehâri yete ârefûne beynehum, kad hasirellezîne kezzebû bi likâillâhi ve mâ kânû muhtedîn(muhtedîne). Ve o gün (Allahû Tealâ), gündüzden bir saatten başka kalmamışlar (bir saat kalmışlar) gibi onları toplayacak (haşredecek). Birbirlerini tanıyacaklar (aralarında tanışacaklar). Allah'a mülâki olmayı (Allah'a ölmeden önce ulaşmayı) yalanlayanlar, hüsrandadır (nefslerini hüsrana düşürdüler). Ve hidayete eren kimseler olmadılar (ruhlarını ölmeden evvel Allah'a ulaştıramadılar).
Dileyen mutlaka hidayettedir. Âyetin Peygamber Efendimiz (S.A.V)'den de bahsetmesi de söz konusudur. Elbette O, en yüksek hidayetin sahibiydi. Allah'a bir peygamberin iradî teslimiyle teslim olmuştur. 96/ALAK-11 Bismillâhirrahmânirrahîm İmam İskender Ali Mihr | : | Sen gördün mü? Eğer o (kul), hidayet üzere ise. | Diyanet İşleri | : | (11-12) Ne dersin, ya o (engellenen kul) hidâyet üzere ise; ya da takvayı (Allah’a karşı gelmekten sakınmayı) emrediyorsa? | Abdulbaki Gölpınarlı | : | Bir düşün, ya o doğru yolu bulup giderse. | Adem Uğur | : | Gördün mü, ya o (Peygamber) doğru yolda olur, | Ahmed Hulusi | : | Gördün mü (bir düşün)! Ya o hakikati yaşamakta ise? | Ahmet Tekin | : | Ne dersin? O kul, hak yolda faaliyet gösteriyor, görevini yapıyorsa da mı engelleyecek? | Ahmet Varol | : | Gördün mü? Ya o doğru yol üzereyse? | Ali Bulaç | : | Gördün mü? Ya o (kul) doğru yol üzerinde ise, | Ali Fikri Yavuz | : | (11-12) Ya o peygamber hidayet üzere ise; ya da takvâ ile emrediyorsa!... | Bekir Sadak | : | (11-13) Soyle bakalim, o kul dogru yolda giden veya Allah'a karsi gelmekten sakinmayi buyuran bir kimse olsun; veya soyle, yalanlayip yuz ceviren birisi olsun | Celal Yıldırım | : | Baksan ya, bu (kul) doğru yol üzerinde bulunuyorsa, | Diyanet İşleri (eski) | : | (11-13) Söyle bakalım, o kul doğru yolda giden veya Allah'a karşı gelmekten sakınmayı buyuran bir kimse olsun; veya söyle, yalanlayıp yüz çeviren birisi olsun | Diyanet Vakfi | : | (11-12) Ne dersin, o (Peygamber) doğru yolda ise yahut takvâyı emrediyorsa? | Edip Yüksel | : | Ne dersin, o doğru yolu izleseydi? | Elmalılı Hamdi Yazır | : | Baksan a o hidayet üzere giderse | Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Baksana o doğru yolda giderse | Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Gördün mü (ne dersin?), ya o (kul) doğru yolda olur, | Fizilal-il Kuran | : | Gördün mü, ya o kul doğru yolda ise. | Gültekin Onan | : | Gördün mü? Ya o (kul) doğru yol üzerinde ise, | Hasan Basri Çantay | : | Gördün mü (şu cür'eti)? Ya o doğru yol üzerinde ise. | Hayrat Neşriyat | : | (11-12) Gördün mü, ya (o kul) hidâyet üzere ise veya (günahlardan) sakınmayı(takvâyı) emrediyorsa? | İbni Kesir | : | Gördün mü; ya o kul doğru yolda ise? | Muhammed Esed | : | Hiç düşündün mü o doğru yolda mıdır, | Ömer Nasuhi Bilmen | : | Gördün mü, eğer hidâyet üzere olmuş ise. | Ömer Öngüt | : | Gördün mü? Ya o kul doğru yolda ise? | Şaban Piriş | : | Gördün mü? Eğer hidayet üzerinde ise, | Suat Yıldırım | : | (11-12) Ne dersin, o hidâyette olsa ve Allah’ı sayıp O’na karşı gelmemeyi tavsiye etse, ne iyi olurdu! | Süleyman Ateş | : | Gördün mü, ya o (kul) doğru yolda olur, | Tefhim-ul Kuran | : | Gördün mü? Ya o (kul) doğru yol üzerinde ise, | Ümit Şimşek | : | Gördün mü o kâfiri? Ya onun engellediği kimse doğru yolda ise? | Yaşar Nuri Öztürk | : | Gördün mü! Ya o iyilik ve doğruluk üzere ise?! |
|