7. Sultan Fatih Sultan Mehmed

Anasayfa » Osmanlı Padişahları » 7. Sultan Fatih Sultan Mehmed
share on facebook  tweet  share on google  print  

7. Sultan Fatih Sultan Mehmed

"Osmanlı Padişahları" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar
7.
Fatih Sultan Mehmed (1451 – 1481)
 
Fatih Sultan Mehmed, 29 Mart 1432’de, Edirne’de doğdu. Babası Sultan İkinci Murad, annesi Humâ Hatun’dur. Fatih Sultan Mehmed, uzun boylu, dolgun yanaklı, kıvrık burunlu, adaleli ve kuvvetli bir yapıya sahipti. Devrinin en büyük âlimlerinden çok iyi eğitim görmüştü; yedi yabancı dil bildiği söylenir. Âlim, şâir ve sanatkârları sık sık toplar ve onlarla sohbet etmekten çok hoşlanırdı. İlginç ve bilinmedik konular hakkında makaleler yazdırır ve bunları incelerdi. Hocalığını da yapmış olan Akşemseddin, Fatih Sultan Mehmed’in en çok değer verdigi âlimlerden biridir. Fatih Sultan Mehmed, gayet soğukkanlı ve cesurdu. Eşsiz bir komutan ve idareciydi. Yapacağı işlerle ilgili olarak en yakınlarına bile hiçbir şey söylemezdi.
Fatih Sultan Mehmed, okumayı çok severdi. Farsça ve Arapça’ya çevrilmiş olan felsefî eserler okurdu. 1466 yılında Batlamyos Haritası’nı yeniden tercüme ettirip, haritadaki adları Arap harfleriyle yazdırdı. Bilimsel sorunlarda, hangi din ve mezhebe mensup olursa olsun bilginleri korur onlara eserler yazdırırdı. Bilime büyük önem veren Fatih Sultan Mehmed, yabancı ülkelerdeki büyük bilginleri İstanbul’a getirtti. Nitekim astronomi bilgini Ali Kuşçu, kendi döneminde İstanbul’a geldi. Ünlü ressam Bellini’yi de İstanbul’a davet ederek kendi resmini yaptırdı.
Fatih Sultan Mehmed, 1481 yılına kadar hükümdarlık yaptı ve bizzat yirmi beş sefere katıldı. Azim ve irade sahibiydi. Temkinli ve verdiği kararları kesinlikle uygulayan bir kişiliği vardı. Devlet yönetiminde oldukça sertti. Savaşlarda çok cesur olur, bozgunu önlemek için ileri atılarak askerleri savaşa teşvik ederdi.
20 yaşında Osmanlı padişahı olan Sultan İkinci Mehmed, İstanbul’u fethedip 1100 yıllık Doğu Roma İmparatorluğu’nu ortadan kaldırarak ‘Fatih’ unvanını aldı. Hz. Muhammed’in Hadis-i Şerifinde müjdelediği İstanbul’un fethini gerçekleştiren büyük komutan olmayı da başaran Fatih Sultan Mehmed, yüksek yeteneği ve dehasıyla dost ve düşmanlarına gücünü kabul ettirmiş bir Türk hükümdarıydı. Ortaçağ’ı kapatıp, Yeniçağ’ı açan cihan hükümdarı Fatih Sultan Mehmed, nikris hastalığından dolayı 3 Mayıs 1481 günü, Maltepe’de vefat etti ve Fatih Camii’nin yanındaki Fatih Türbesi’ne defnedildi. O’nun Roma’yı fethedeceği düşüncesiyle zehirlendiği de kaynaklarda yer almaktadır.
 
Fatih Sultan MehmedBayramî idi. Hacı Bayram halifesi ve İstanbul’un fethinin manevî mimarı Akşemseddin’e bağlıydı.
Fatih Sultan Mehmet Han.

-“Hayatım Boyunca ALLAH'ın Emirlerinden Dışarı Çıkmadım.

ALLAH'ın Rızasını Kazanmak İçin  Uğraştım. Tek Gayem Bu İdi.”

-“Şeyhim Akşemseddin Hazretleri İle Beraber Yaptığım Zikrin Lezzetine Dünyaları Bile Değişmem. Eğer Şeyhim İzin Verseydi, Zikir Yolunu Tercih Eder, Saltanatı Terk Ederdim.”

Fatih Sultan Mehmet,  49 yaşında hayatını kaybetmiştir. Bu ölüm için tüm dünya ve Türk tarihi açısından gayet elim diyebiliriz. Çünkü, eğer biraz daha yaşayabilseydi dünya tarihi ve bugünkü coğrafya çok farklı bir halde olacaktı.

 

Fatih Sultan Mehmet biraz daha yaşasaydı, İtalya seferine çıkmayı düşünüyordu. 

Arkasında olan iki halefi Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Süleyman, İtalya fethini akıllarına bile getirmemişlerdir.  Biri İran ve Mısır’ı diğeri de, Macaristan ve Almanya’yı aklına koymuştur.

 

 

 

 Bu kararlar padişahların kaprisi değil sadece o dönem ki şartlar nedeni ile oluşmuştur. Bu şartlar,Türkiye ve Türkmenistan’ın birleşmesi gibi bir hadiseye zemin hazırlamıştır.  Türk olmakla birlikte şii bir İran’ın, Türkiye ile Türkistan, yani Batı ve Doğu Türk aleminin arasına girmesi bunun en büyük nedenidir. Anadolu’nun Marmara çevresi, Trabzon, balkanlarda pek çok nokta ile doğu Anadolu’da olan yerlerin alınması ile Osmanlı tarafından ebediyen Türkleşme operasyonu yapılmıştır.

 

 Bu Türkleşme o kadar sağlam temeller üzerine kurulmuştur ki, 1. Dünya savaşı sonrası Türkiye asla sömürgeleşememiştir. Bugün yaşadığımız bu toprakların ve güçlü Türkiye’nin kurulabilmesinin sebeplerinden en önemli şahsiyeti Fatih Sultan Mehmet han’dır.  Fatih, saltanatını 30 sene, 2 ay, 14 gün sürdürmüştür. Fatih, saltanatı boyunca her günü, her anı değerlendirmiş ve Türklüğün temellerini atmıştır. Kanuni Sultan Süleyman, Fatih’in yaptığı şeyleri yapmaya cesaretinin olmadığını Damat İbrahim Paşa’ya açıkça söylemiştir.

 

İstanbul’un fethinden sonra 1453 yılında Osmanlı imparatorluğu 964 bin kilometre kareye çıkmıştır. Fatih’in ölümünde ise, imparatorluk 2.214.000 kilometre kare olmuştur. Fatih, Rönesans devrinin büyük imparatoru ve hükümdarı olarak çok anılmıştır. Fatih’in bilim ve sanatı himaye etmesi Avrupa tarafından daima övgü ile karşılanmıştır. İstanbul’da olan saray Avrupalı bilim ve sanat adamları ile dolup taşardı. Bu yedi lisan bilen çağdaş ve bilgili hükümdara sahip olduğumuz için ne mutlu bize.

 

 Fatih Sultan Mehmet'in uğraşmaktan aşırı keyif aldığı, tutku derecesindeki hobisi haritacılıktı.

 Yemeklerini ise yalnız yemeyi severdi. Bir başına yemeyi seven padişahımız, bu adeti saraya ilk getiren kişi olarak da bilinir.

DÜNYAYA NAM SALAN SÖZLERİ

''Yapmak istediğimi sakalımın bir teli bilseydi sakalımın o telini hemen koparır yakardım.''

''Ey Konstantiniyye; Ya sen beni alırsın ya ben seni alırım.''

''İmparatorunuza söyleyin şimdiki Osmanlı padişahı öncekilere benzemez.Bizim gücümüzün ulaştığı yerlere sizin imparatorluğunuzun hayalleri bile ulaşamaz.''

''Baba eğer padişah sizseniz geliniz ve ordunun başına geçiniz yok eğer padişah ben isem size emrediyorum geliniz ve ordunun başına geçiniz.''

Kaynak : 7. Sultan Fatih Sultan Mehmed
Tür : Diğer Tarih : 12.12.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]
Araçlar
       
facebook  googleplus  Twitter  Delicious  Digg this  
Sayfa Ziyaret Sayacı
20.924
facebook  googleplus  Twitter  Delicious  Digg this