8. Zan (Bid'at) "Şekil şartlarına tamamen riayet etmeyenlerin namazı kabul olunmaz.’’ ‘’Tecvide ve harflerin mahreçlerinden çıkması gereken telaffuza uymayan kıraatler kabul olunmaz.’’ Günümüzde şeytan insanlari detaylar ile uğraştirip hedeflerden saptırmayi başarmıştır. Kur'an okunurken, namaz kılınırken " Senin namazın kabul olmadı. Şunu eksik yaptın, bunu yanlış söyledin." gibi söylemler ile birçok kişi karşı karşıya kalmıştır. Gerçekten böyle midir? Allah'ın ibadetleri için koyduğu şartlar bunlarmıdır.? Peygamber Efendimiz ( S.A.V) bir Hadis-i şerifinde buyuruyor ki: "Niyet amelden üstündür." Kur'an-ı Kerim'in kıraati bir ameldir. Namaz kılmak da bir ameldir. Niyet amelden üstünse ve ameller niyete tabi ise, o zaman amelin kabul olup olmaması niyete bağlıdır, amelin yapılış şekline değil. Kimin ameli boşa gider? Niyeti olmayanın, "Allah'a ulaşmayı dilemeye'nin." Kim kurtuluştadir? Niyeti olan, "Allah'a Ulaşmayı Dileyen".! İnsanların teferruata dalarak aslı inkar etmeleri, asıldan uzaklaşmaları bugün bizi bu sonuçlara ulaştırmaktadır. Kişi "Allah'a Ulaşmayı Dilemiyor" hedefi yok. Yani İslam'ın 5 Şartını yerine getiriyor ama asıl hedeften sapilmiş durumda. Amaclar araç, araçlar amaç haline getirilmiştir. Dolayisiyla "Allah'a ulaşmayı dilemek'sizin" yapılan İslam'ın 5 şartı, Kıyıya bağlı bir kayığın küreklerini çekmek gibidir, asla hedefe kişi ulaşamaz. Kişi 80 yıl çekiyor bu kayığın küreklerini, hiç düşünmüyor bu bağlı kayıkla bir yere ulaşabilmemiz için ne gerekiyor? İpin çözülmesi şart. İşte o İpin çözülmesi bir niyettir. Yani kişi" Allah'a ulaşmayı dileyecek" ki o kayıkla, kendisiyle Allah arasındaki mesafeyi kat edebilsin. Dolayisiyla Allahu Teala'nin yardımının alınabilmesi sadece o dileğin kalpte olmasına bağlıdır. Allah Razı Olsun. Devam Edecek..
|
