3-Ruh’un Teslimi (Vuslat) Ruhumuzun dünya hayatını yaşarken, Allah’a teslimi Kur’ânı kerimde pek çok ayetle farz kılınmıştır. Bu ayetlerden sadece ikisini inceleyelim. Rad-20-.ayet, “Onlar, Allah'ın ahdini ifa ederler (ruhlarını, vechlerini, nefslerini ve iradelerini Allah'a teslim ederler). Ve misaklerini (diğer teslimlerle birlikte iradelerini de Allah'a teslim edeceklerine dair misaklerini) bozmazlar.” Rad-21. Ayette de, “Ve onlar Allah'ın (ölümden evvel), Allah'a ulaştırılmasını emrettiği şeyi (ruhlarını), O'na (Allah'a) ulaştırırlar. Ve Rab'lerine karşı huşû duyarlar ve kötü hesaptan (cehenneme girmekten) korkarlar.” Buyurulmaktadır. Allah’ın ulaştırılması emrettiği şey, ruhumuzdur. Allah’ın bu emrine itaat eden mümin Allah’a ulaşmayı dileyip, hacet namazı ile irşat makamını Allah’tan soruyor. Gösterilen hidayetçiye tabi oluyor. Mürşidine tabi olan kişi kendisine verilen zikirleri yaptıkça, Allah katından gelen rahmet ve fazıl nurları göğsünden kalbine ulaşacak, buradaki karanlıkları kapı dışarı edecek. Yerine Allah’ın nurları dolacaktır. Nefsimizin kalbinde nur oranı arttıkça, tabiiyetle fizik vücudumuzu terk eden ruhumuz da, sırat-ı müstakim üzerinde seyri süluk ederek gök katlarını aşacaktır. Bu husus, Nisa 175. Ayette şöyle anlatılmaktadır. “Böylece Allah'a âmenû olanları (ölmeden önce ruhunu Allah'a ulaştırmayı dileyenleri) ve O'na (Allah'a) sarılanları ise, (Allah) kendinden bir rahmetin ve fazlın içine koyacak ve onları, kendisine ulaştıran “Sıratı Mustakîm”e hidayet edecektir (ulaştıracaktır).” Bu nur oranı %51 olduğunda, ruhumuz indi ilâhiye’yi aşarak, Allah’a mülaki olacak, Allah’ta ifna (Yok) olacaktır. Bu olay ruhun Allah’ta fena olması, ilk teslimin yerine getirilmesidir. Bu konu, Fatır-19. Ayette, “Ve kim tezkiye olursa (nefsini tezkiye ederse), o taktirde bunu sadece kendi nefsi için yapar. Ve dönüş (varış) Allah'adır (Nefs tezkiyesi ile ruh Allah'a döner, ulaşır).” İfadesi ile anlatılmaktadır. Ruhumuz Allah’ta ifa olduğunda ruhsuz mu kalacağız. Diyenler olacaktır. Nefsimiz afetlerinden %51 oranında arınmıştır. Allah’ın emirlerini büyük oranda yerine getirmektedir. Yetmez, Mücadele-22. Ayette açıklanan, devrin imamının ruhu da başımızın üzerinde fizik vücudumuza destek olmaktadır. Allah’a ulaşan ruhumuz, yoldan düşmediğimiz sürece Allah’ta kalacaktır. Ruh teslimin fonksiyonu nedir? Sorusunu cevabı, nefsimiz %51 oranında afetlerinden arınmıştır. Artık aynı oranda dünya mutluluğu yaşanmaktadır. Ruhu Allaha rücu eden kişinin cennete gireceği Fecr-29-30. Ayetlerde müjde edilmektedir. Allah, Rad suresi-27. Ayette, verdiği garanti sebebi ile kişinin ruhunu kendisine ulaştırmış, sözünü yerine getirmiştir. Bundan ötesi kişinin liyakatine bağlıdır. Kişi Allah yolunda zikrini artırdığı oranda nefsinin kalbinde kalan afetler azalacak, dolayısı ile dünya mutluluğu artacaktır. Zikrini terk veya irşat makamından şüpheye düşmesi halinde ruhu kendisine iade edilecek, kişi fıska düşecektir. Bu husus Nahl-106 ayette anlatılmaktadır. Kişi tekrar Tövbe aldıktan sonra tekrar fıska düşmesi halinde, A.İmran-90 ayette açıklandığı gibi “Muhakkak ki, îmân ettikten sonra inkâr edenlerin ve sonra da küfürlerini artıranların, onların (üçüncü defa fıska düşenlerin) tövbeleri asla kabul edilmez. Ve işte onlar, dalâlette olanlardır.” İfadesi ile artık tövbeleri kabul edilmemektedir. Görüldüğü gibi ruhun tesliminde kişinin Allah’a ulaşmayı dilemek haricinde pek fonksiyonu yoktur. Yani, Allah talep sahibi kulunu bedavadan kendisine ulaştırmaktadır. Kişi, ruhunu Allah’a ulaştıran eren (Evliya)’larden olmaktadır. lutfitumturk@hoptmail.com. Lütfi TÜMTÜRK
|