Kütahya Osmanlı Kültürünü Yayma ve Yaşatma Derneği okyay derneği

Dünya Hayatında Ruhun Allah’a Teslimi Likaihi Ona ulaşmak

Anasayfa » Tasavvuf Konuları » Dünya Hayatında Ruhun Allah’a Teslimi Likaihi Ona ulaşmak
share on facebook  tweet  share on google  print  

Dünya Hayatında Ruhun Allah’a Teslimi Likaihi Ona ulaşmak

"Tasavvuf Konuları" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

Dünya Hayatında Ruhun Allah’a Teslimi

Likaihi = Ona ulaşmak

Hz. Peygamber ve Halifeleri ile Osmanlı ve Endülüs Emevileri dönemlerinde İslam bütün boyutları ile yaşanmış. İslam kültür ve medeniyeti meydana getirilmiş. Çağımızda, O Müslümanlardan neyimiz noksan,  günümüz İslam toplumları hemen her konuda, geri kalmış. Aynı Allah’a ve kitaba inanan bu insanlar, çağımızda niye geri kalmıştır. Bu konuyu açmak istiyorum.

İslam, Arapça “slm” fiil kökünden gelir. Sulh, selamet, barış demektir. Bu fiilin başına Arapça “Elif” harfi geldiğinde İslam olur. Türkçe teslim demektir. Fiilin başına Arapça ”mim” harfi geldiğinde, Müslim olur. Türkçe teslim olmak demektir. Müslüman teslim olan kişi, Müslimun da teslim olanlar demektir. Görüldüğü gibi, İslam teslim dinidir. Allahû Teâlâ, şu ayette bakın ne diyor.

2/BAKARA-216: Kutibe aleykumul kitâlu ve huve kurhun lekum, ve asâ en tekrehû şey’en ve huve hayrun lekum, ve asâ en tuhıbbû şey’en ve huve şerrun lekum vallâhu ya’lemu ve entum lâ ta’lemûn. (talemûne).

Savaş, o sizin için kerih olsa da (hoşunuza gitmese de) üzerinize farz kılındı. Ve hoşlanmayacağınız bir şey olur ki, o sizin için bir hayırdır. Ve seveceğiniz bir şey olur ki, o sizin için bir şerrdir. Ve  Allah bilir, siz bilmezsiniz.

Görüldüğü gibi, “Siz bilmezsiniz, Allah bilir.” Deniliyor. O zaman bilmediğimiz şeyleri Allah veya Resulüne sormamız gerekiyor. Bu sebeple Namaz, Allah ile rabıta (İlişki) kurmaktır. Sözü uzatmadan konumuza girelim. İslam Allah’a teslim olmak. Onun emir ve yasaklarına uygun yaşamaktır. Fakat çağımızda bu husus unutulmuş. Bu yüzden İslam gereği gibi yaşanmıyor. Allah’ın yardımı alınamadığı için çağımız Müslümanları sefilleri yaşıyor.

İslam’ın gerçek boyutları ile yaşanabilmesi için, ona yönelmek, teslim olmak gerekiyor. Allah dinin yaşanmasını çok kolaylaştırmış. Bunun için çok şey yapılması gerekmiyor.  Sadece Allah’a yönelmek, dünyada yaşarken ruhen ona teslim olmayı niyet etmek yeterlidir. İnanmak zor geliyor. İspatı basit, şu ayeti lütfen bir inceleyelim.

13/RA'D-27: Ve yekûlullezîne keferû lev lâ unzile aleyhi âyetun min rabbih(rabbihi), kul innallâhe yudillu men yeşâu ve yehdî ileyhi men enâb(enâbe).

Ve kâfirler: “Ona, Rabbinden bir âyet (mucize) indirilse olmaz mı?” derler. De ki: “Muhakkak ki Allah, dilediği kimseyi dalâlette bırakır ve O'na yönelen kimseyi Kendine ulaştırır (hidayete erdirir).”

Görüldüğü gibi Allah kendisine yönelen kulunu, bizzat kendisine ulaştırıp, hidayete erdiriyor. Ondan sonra mutluluk yaşanıyor. İnanmak zor. Onun için kısaca izah edelim. Allah kendisine yönelen kulunu çok seviyor. Ona dinini öğretecek öğretmenine ulaştırıyor. Kulunun yeteneğini artırıyor. Kişi ibadetlerini severek yapıyor. Problemleri çözülüyor. Mutluluğu yaşmaya başlıyor. Ahirette de cenneti hak ediyor. Aksi halde kişinin ibadetleri boşa gittiği, heba olduğu için dalalette kalıyor. Şu iki ayet bu konuları açıkça ifade ediyor. Lütfen inceleyelim.

Kehf-105-Ulâikellezîne keferû bi âyâti rabbihim ve likâihî fe habitat a’mâluhum fe lâ nukîmu lehum yevmel kıyameti veznâ (veznen).

İşte onlar, Rab'lerinin âyetlerini ve O'na mülâki olmayı (ölmeden evvel ruhun Allah'a ulaşmasını) inkâr ettiler. Böylece onların amelleri heba oldu (boşa gitti). Artık onlar için kıyâmet günü mizan tutmayız.

32/SECDE-14: Fe zûkû bi mâ nesîtum likâe yevmikum hâzâ, innâ nesînâkum ve zûkû azâbel huldi bi mâ kuntum ta’melûn (ta’melûne).

Öyleyse bu "likâe" (Allah'a ulaşma) gününüzü, unutmanızdan dolayı (azabı) tadın. Muhakkak ki Biz de sizi unuttuk. Ve yaptıklarınız sebebiyle ebedî azabı tadın.

İlk ayette, Allah’ın ayetlerini ve ona ulaşmayı inkâr edenlerin yaptığı ibadetleri de boşa gittiği açıklanıyor. İkinci ayetimizde, ruhen Allah’a ulaşmanın önemi, bunu unutanları akıbetleri anlatılıyor. Allah’ın da bizi unutması ne büyük kayıp, ayetinde devamında, Kişilerin gafletleri sebebi ile azabı bizzat hak etmeleri hususu anlatılıyor. İşte bu önemli husus günümüzde unutulmuş bilinmiyor. Bu yüzden çağımızda İslam yaşanmıyor. Müslümanlar Allah’ın yardımını alamadıkları için, saadet asrı değil, sefillik yaşanıyor. Bu vesile ile okuyucularımızın Mevlüt kandillerini kutlar. İnsanlarımızın hidayetine İslam aleminin uyanışına vesile olmasını dilerim. 13.Eylül.2024

lutfitumtuırk@hotmail.com                                                                                                            Lütfi TÜMTÜRK

Kaynak : Lütfi TÜMTÜRK
Tür : Diğer Tarih : 17.09.2024
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]
Sayfa Ziyaret Sayacı
42.089