Kütahya Osmanlı Kültürünü Yayma ve Yaşatma Derneği okyay derneği

Ülkemizdeki Siyasi Rekabet Ne Zaman Olgunlaşacak.

Anasayfa » Güncel Olayların Yorumları » Ülkemizdeki Siyasi Rekabet Ne Zaman Olgunlaşacak.
share on facebook  tweet  share on google  print  

Ülkemizdeki Siyasi Rekabet Ne Zaman Olgunlaşacak.

"Güncel Olayların Yorumları" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

Ülkemizdeki Siyasi Rekabet

Ne Zaman Olgunlaşacak.

Ülkemiz başkanlık sistemine geçince, yönetim krizleri ve sık yapılan seçimler artık olmayacak, insanlarımız politize olmaktan kurtulacak diye sevindik. Fakat sevincimiz kursağımızda kaldı. Başkanlık sistemine geçiş ile ilgili Anayasa değişikliğinin üzerinden bir yıl geçmeden, parlamenter sisteme yeniden geçiş ile ilgili tartışmalar başladı. Ana muhalefet partisi ile ittifak yapan küçük partiler, bu konuda iktidarı zorlamaya başladı. Başkanlık sistemini halkımız yeni onayladığı için, bu talepler İktidar tarafından doğal olarak dikkate alınmıyor.

Genel seçimlerden yeni çıkılmasına rağmen, Partili Cumhurbaşkanının tarafsız olmamasından, terörle mücadeleye, dış politikadan, özelleştirme çalışmalarına, kalkınmak için girişilen yap işlet politikalarına kadar her konuda Hükümete, Cumhurbaşkanına muhalefet ediliyor. Hükümet 15 Temmuz darbe girişimi ve organize gezi olayları gibi olayları ile birçok küresel siyasi ve ekonomik saldırıları atlattı.  Türk düşmanı teröristlerin organize ettiği bu olaylara bazı muhalifler alenen, bazıları kapalı şekilde destek veriyor.

Demokratik ülkelerde yapılan seçimler, yönetim tartışmalarını bitirmek için yapılır. Seçimlerden sonra halkın tercihine saygı gösterilir. Siyasi tartışmalar son bulur. Problemlerim çözümünde halka verilen sözlerin uygulanmasına bakılır. Ülke ve toplum yararına yapılan başarılı hizmetlere destek verilir. Hatalı davranışlar olursa hükümet uyarılır. Muhalefet partileri iktidar olmaları halinde daha faydalı sistem ve yönetim sergileyecekleri vaatleri yapılır. İktidar bu açıklamalardan faydalanır. Bu şekilde gelişen faydalı hizmetlerde muhalefet de pay sahibi olur. Seçmenlerden olumlu puan kazanılır. Bildiğimiz siyaset böyle yapılır.

Ülkemizi eskisi gibi kontrol edemeyen ABD ve Fransa gibi batı devletleri ülkemize düşmanlık yapıyor.  Ülkemiz aleyhine siyasi ve ekonomik kampanya yürütülüyor. Ülkemize karşı küresel bir saldırı var. Fransa, AB ülkelerini aleyhimize tahrik ediyor. ABD, Ruslardan satın alınan S-400 hava savunma sistemlerimizi bahane ederek düşmanlık yapıyor. Ülkemizi bölmek isteyen, terörist Kürtleri organize ediyor. Modern silahlar ile donatarak Suriye toprağında terör devleti kurmak istiyor. Irak ve Suriye’deki başarılı hizmetlerimizi önlemeye çalışıyor.

Fransa, Yunanistan ve Hollanda başta olmak üzere bazı üyeler bizi Avrupa birliğinde istemiyor. Birlikten ayrılan İngiltere ve Almanya bölücü teröristleri koruyarak bize düşmanlık yapıyor. Bizi birliğe istemediklerini açıkça deklere ettiler. Bize karşı daha mutedil olan İspanya ve diğer ufak Avrupa devletlerinin bir etkinlikleri yok. Hâlâ üyelikte israr etmek milletimizin onurunu kırıyor. Ülkemizin bu sıkıntılı döneminde muhalefet partileri, dış politikada devletimizi ve hükümetimizi destekleyerek birliğimizi göstermeleri gerekir. Bu yapılmıyor.  

MHP hariç, muhalefet partilerimiz her konuda hükümetimiz ile sürtüşüyor. Bu durum batının düşmanlıklarını artırmasına sebep oluyor. Ülke içinde birliğin sağlanamaması, devletimizin dış politikada elinin zayıflamasına sebep oluyor. Devletimizin demokrasi uğruna katlanmak zorunda kaldığı, terör örgütünün siyasi uzantısı olan parti ile muhalefetin işbirliği yapması devletimizi zor durumda bırakıyor.  Demokratik bir seçimden yeni çıkmış hükümeti darbe ile devirmeye kalkan FETÖ örgütü ile mücadelenin tenkit görmesi insanlarımızı şaşırtıyor.

Siyaset bir Fedakarlıktır.

Siyaset, toplum menfaatini, bireysel faydanın üzerinde görenler tarafından, ülkeye hizmet üretmek için yapılır. Bu şekilde siyaset yapmak bir fedakârlıktır. Cumhuriyetimizi kuran atalarımız az fedakârlık yapmamış, ölümü göze alarak Cumhuriyetimiz kurulmuş. Devletimizi ve Cumhuriyetimizi geliştirmek, dünya devletleri arasında hatırı sayılı bir yerlere getirmek uğruna canını veren siyasiler olmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımız kendisine yönelik tehditler için, “Biz kefenimizi giyerek bu yola çıktık.” İfadesi ile söylemek istediği budur.

Muhalefetimizin görünen hedefi ;

Bölücü terörün uzantısı olan siyasi parti, devletimizin tüm politikalarına karşı çıkıyor. Ülkemizi dünya’ya şikâyet ediyor. Devletimize düşmanlık yapan, batılılara ve Ermenilere destek veriyor. Türkiye partisi değil, bir bölgenin partisi olmakta israr ediyor. Devletimiz demokratik olgunlukla bölücü siyasilere tolerans gösteriyor. Diğer muhaliflerin siyası hırs yüzünden, iktidara karşı bu parti işbirliği, ittifak yapmalarını anlamak mümkün değil.

Bu siyasi hırs, politikayı kan davasına dönüştürüyor. Halkımızın ayrışmasına, Türk düşmanlarının elinin güçlenmesine sebep oluyor. Ana Muhalefet partisi sözcüleri her fırsatta Cumhuriyetimizin kurucusu olan zihniyetin devamı olduklarını söylüyor.  Fakat, demokratik yoldan iktidar olmuş. Meşru hükümetin, yatırım politikalarına “Kanal İstanbul’un yapımına katılan müteahitlere ödeme yapmayacağız.” Beyanı ile karşı çıkılıyor.  

Batıda siyaset ;

Bizi istememelerine rağmen, ısrarla üye olmaya çalıştığımız Avrupa Birliğinde de siyaset yapılıyor. Onlarda demokrasi ile yönetiliyor. Aksi görüşleri, savunan siyasetçiler var. Onlarda ülke menfaati ön plandadır. Seçim zamanı ülke yönetiminde uygulanacak politikalar açıklanır. Siyasi rakipler eleştirilir seçim sonuçlandıktan sonra seçmenin tercihine saygı gösterilir. Seçimlerden sonra, en fazla (Bazen %25) oy alan partinin icraatını göstermesi için fırsat verilir. Muhafazakarı, sosyalisti ve komünisti hepsi demokrattır. Ülke menfaati ve demokrasiden taviz verilmez. Hiç biri diğerini, ülkeye ihanetle suçlamaz. Farklı görüşlere saygı gösterilir.

Türkiye’de siyaset anlayışı :

Bizim siyasiler rakiplerinin yıpratılarak başarı kazanılacağına inanır. Kendi yapacaklarından çok iktidardaki siyasi rakiplerinin yanlışları ile ilgilenilir. Hükümetin hiçbir başarısı görülmez. Başarılı hizmetler bile, olumsuz yorumlanır. Bazen daha ileri gidip, hükümet diktatörlere benzetilir. İktidara geldiklerinde hesap soracaklarını söyleyerek, hükümetin hizmetlerini yaparken çelişkide bulunmasını sağlamaya çalışırlar. Bu yüzden, Sayın  BAHÇELİ bir konuşmasında, “Türkiye’yi kötüleme yarışı içine girenler, aslında milli özgüveni aşındırmak isteyen çorak zihniyetlerden başkası değildir. Siyasi mücadelenin bir ahlakı olmalıdır. Siyasi mücadele dürüstçe, mertçe yapılmalıdır.” Dediğini, Hükümetin siyasi etik yasası üzerinde çalıştığını memnuniyetle öğrendik.

Siyasilerimiz propaganda çalışmalarında insan toplama çalışması yapar. Çünkü vatandaş siyasi çekişmelerden bıktığı için mecbur olmadıkça bu toplantılardan uzak kalmaya çalışır. Gençlik yıllarımdan hatırlıyorum. Ülkemiz çok partili hayata geçerken, halkımız siyasi toplantıları tercih eder. Büyük meydanları doldururlardı. Son günlerde siyasi toplantılara çok az vatandaşımız katılıyor. Onlar da, araçlarla getirilen parti üyeleri oluyor. Dürüst İnsanımızı siyasetten, ülkeye hizmetten alıkoyan, bu siyaset anlayışı olmaz olsun.

Siyaset yapan gruplara çağrımız.

Lütfen vatandaşlarımızı ayrıştıran politikalardan vaz geçiniz. Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur. Ülkemizin düşmanları çoktur. Hıristiyan batı ülkeleri devletimizin güçlenmesini istemiyor. Küçük Müslüman ve Türk toplumlarının zenginlikleri sömürgeci batı tarafından çalınıyor. Mısır, Libya, Suudi Arabistan’da olduğu gibi göstermelik demokrasi ile petrol zenginlikleri sömürülüyor. Diğer İslam devletlerine gözdağı veriliyor.

Filistin, Suriye, Irak, Afganistan, Yemen, Libya gibi ülkelerde iç ve dış karışıklıklar ile insanlar eziliyor. Bu ülke halkları ölümü göze alarak vatanlarını terk etmeye çalışıyor. Bu sömürü düzenini gören, ona göre tedbir almaya çalışan Türkiye, Pakistan, İran gibi İslam ülkelerinin siyasi kargaşa ve terör ile oyalanmaları, güç ve enerjilerini bu şekilde harcamaları isteniyor.

Türk ve İslam ülkelerinin bu açmazdan kurtulmaları birlik ve beraberliklerini sağlamaları ile mümkündür. Bu örtülü yeni haçlı seferinden kurtulmanın başka çaresi yoktur. Bu durum siyasilerimizin birlik ve beraberlik içinde gerçekleri görüp, insanlarımızı uyarması ile mümkün olacaktır. Onun için öncelikle, Türk siyasilerinin birlik ve beraberliklerini güçlendirmelerini görmek istiyoruz.

Ülke menfaatini gözeten tüm siyasi partiler baş tacıdır. Siyaseti kan davasına çevirenler ülkemizin dostu değil, düşmanlarımıza hizmet eden gafillerdir. Yüce Allah’a ve ülkemizi yurt yapan şehitlerimize karşı birliğimizi korumak ve mazlumların yanında olmak gibi, bir sorumluluğumuz var. Halkımız gelişmiş haber kaynakları ile her şeyi görüyor. Lütfen olumsuz politikaların kurbanı olmayalım. Başka bir Türkiye yok. Güzel vatanımızı kargaşaya sokmak isteyenlere fırsat vermeyelim. Diğer İslam ülkeleri gibi Türkiye de karışırsa, bizi kurtaracak bir Atatürk daha bulmak mümkün olmayacaktır. Vesselam.

16 Haziran 2021

lutfitumturk@ Hotmail.com                                                                                                 Lütfi TÜMTÜRK

Kaynak : Lütfi TÜMTÜRK
Tür : Diğer Tarih : 25.06.2021
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]
Sayfa Ziyaret Sayacı
22.828